The principle of legal security is based upon different conflicting sub-principles in different
legal systems. The aim of this article is to discuss which of these sub-principles, expressed as legality
and legitimate expectations, should be adopted to ensure a more protected human rights’ field in the
legal system of Turkey. In order to do this, the first part of the article is dedicated to the determination
of the protection provided by the principle of legality in the tax field, and that provided by the
principle of legitimate expectations is determined in the second part. It is evaluated that principles
which contain subjective elements as legitimate expectations may be utilized as the legal fundament of
discriminatif practice in a state like Turkey where the judicial independence and judicial neutrality is
not guaranteed, the responsibility of public authority is not accepted or depended on permission or not
executed and the political conscience is not developed.
Fiscal security Legality Legitimate expectations Arbitrary governance Discriminatory treatment
Hukuki güvenlik ilkesi, farklı hukuk sistemlerinde, birbiriyle çatışan farklı alt ilkeler üzerine
oturmaktadır. Bu makalenin amacı, yasallık ve meşru güven kavramları ile ifade edilen bu alt
ilkelerden hangisinin Türkiye hukuk sisteminde daha korunaklı bir insan hakları alanı tesisine elverişli
olduğunu tartışmaktır. Bunun için, ilk bölümde yasallık ilkesinin; ikinci bölümde ise, meşru güven
ilkesinin vergi alanında hayatımıza kattığı güvenceler verilmiştir. Yargı bağımsızlığının ve
tarafsızlığının sağlanmadığı, kamu yetkililerinin sorumluluğunun tanınmadığı, izne tâbi tutulduğu ve
işletilmediği, siyasi bilincin gelişmemiş olduğu Türkiye gibi ülkelerde meşru güven gibi sübjektif
unsurlar taşıyan ilkelerin, ayrımcı uygulamalara hukuki dayanak olarak kullanılma riski taşıdığı
değerlendirilmiştir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | January 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 3 Issue: 1 |