Objective: The aim of our study was to present the epidemiologic features and the measures taken during a norovirus outbreak considered to be originating from contaminated water. Methods: Medical records of patients referred to the state hospital and health centers with gastroenteritis complaints in April 2010 were evaluated retrospectively. In addition, the data about the possible origin of the outbreak were also evaluated. Fifty patients were randomly selected, and a questionnaire containing epidemiological and clinical questions was applied. Results: During 13 days (between 6 and 17 April 2010), 1482 patients with acute gastroenteritis symptoms and findings presented to the healthcare facilities. Stool samples were obtained from nine patients and water samples were taken from four parts of the waterworks. Norovirus was detected in six of the stool samples. However, no norovirus was detected in the water samples. All patients were followed up at the outpatient clinics. None of the patients developed complications. Conclusion: Waterborne norovirus outbreaks can affect hundreds of people simultaneously. Early identification of the outbreak source and agent are important in the control of the outbreak, and for the treatment and follow up of the people affected. If leukocytes and erythrocytes are absent in the stool microscopy in gastroenteritis, norovirus should be considered in the first place as the cause, and appropriate investigation should be carried out.
Amaç: Bu çalışmada içme suyu kaynaklı bir norovirüs salgınının epidemiyolojik özelliklerini ve salgın kontrol çalışmalarını sunmayı amaçladık.Yöntemler: Bu çalışmada Nisan 2010’da Isparta Keçiborlu ilçesinde yaşanan salgın esnasında ilçe devlet hastanesi ve bir aile hekimliği merkezine gastroenterit semptom ve bulgularıyla başvuran hastaların kayıtları incelendi. Ayrıca salgının kaynağını araştırmak için yapılan inceleme sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Salgının ilk iki gününde rastgele seçilen 50 hastanın epidemiyolojik ve klinik özellikleri irdelendi.Bulgular: Salgının yaşandığı 6-17 Nisan 2010 tarihleri arasında akut gastroenterit semptom ve bulguları ile sağlık merkezlerine 1482 hasta başvurdu. Dokuz hastadan alınan dışkı örneklerinin altısında norovirüs tespit edildi. Şehir şebeke suyundan alınan örneklerde ise norovirüs tespit edilemedi Tüm hastalar ayaktan takip edildi ve semptomatik tedavi uygulandı. Herhangi bir komplikasyon gelişen hasta olmadı. Salgın, yapılan eğitim çalışmaları ve şehir şebeke suyunun temizliğinin sağlanması ile 13 günde kontrol altına alındı. Sonuç: Su kaynaklı norovirüs salgınları aynı anda yüzlerce kişiyi etkileyebilmektedir. Salgının kontrolü ve salgından etkilenen kişilerin takip ve tedavisi açısından salgının kaynağı ve etkenin erken tespiti önemlidir. Özellikle bulantı, kusma, karın ağrısı ve nadiren ateşin eşlik ettiği gastroenterit salgınlarında dışkı mikroskopisinde lökosit ve eritrosit saptanmıyorsa, salgın etkeni olarak norovirüs öncelikle düşünülmeli ve buna yönelik incelemeler yapılmalıdır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | ART |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 4 Issue: 01 |