Objective: Dacryocystorhinostomy (DCR), the treatment for nasolacrimal duct obstruction, is generally performed endonasally. In this retrospective study, we compared the anatomical and functional success rate of endonasal DCR with endocanalicular diode laser DCR. Methods: Medical records of 53 patients in endonasal DCR group (Group 1) and 47 in endocanalicular diode laser DCR group (Group 2) were analyzed for preoperative syringing and probing evaluations as well as surgical details, outcomes and complications. Results: Recurrence was observed in eight patients in Group 1 and six in Group 2. Although the recurrence rates differed between the two groups, this difference was not statistically significant (p>0.05). The complications in Group 1 included eight cases of synechia and one tube protrusion, whereas the complications in Group 2 included two cases of synechia, two tube protrusions and two punctum atrophies. The presence of allergy, concha hypertrophy and septum deviation did not significantly increase the rates of recurrence or complications (p>0.05). Bleeding and pain were observed significantly more frequently in Group 1 and the patient comfort was significantly better in Group 2 (p
Amaç: Nazolakrimal kanal obstrüksiyonunun tedavisi olarak dakriyosistorinostomi (DSR) genellikle endonazal yoldan gerçekleştirilmektedir. Bu retrospektif çalışmada endonazal DSR ile endokanaliküler diyot lazer DSR'nin anatomik ve fonksiyonel başarı oranlarını karşılaştırdık. Yöntem: Endonazal DSR grubunda 53 (Grup 1) ve endokanaliküler diyot lazer grubunda (Grup 2) 47 hastanın tıbbi kayıtları preoperatif enjeksiyon ve prob uygulamaları, cerrahi ayrıntılar, sonuçlar ve komplikasyonların değerlendirmesi açısından incelendi. Bulgular: Grup 1'de 8 ve Grup 2'de 6 hastada nüks gözlemlendi. İki grup arasında nüks oranları farklılık göstermesine karşın bu farklılık istatistiksel açıdan anlamlı değildi (p>0.05). Grup 1'deki komplikasyonlar 8 sineşi ve 1 tüp protrüzyonu, Grup 2'de ise 2 sineşi, 2 tüp protrüzyonu ve 2 punktal atrofi olgusunu içermekteydi. Alerji, konka hipertrofisi ve septum deviasyonu nüks ve komplikasyon oranlarını anlamlı derecede artırmamıştı (p>0.05). Grup 1'de kanama ve ağrı anlamlı derecede daha sık gözlenmiş olmasına rağmen Grup 2'de hasta konforu anlamlı derecede daha iyi idi (p
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 4 Issue: 3 |