Sanayileşmenin olumlu sonuçlarının yanında sosyal açıdan olumsuz birtakım sonuçları da olmuştur. Çalışma ortamlarının sağlıksız olması ve birçok tehlikeleri barındırması, işçi kesimleri için en önemli sorunların başında gelmektedir. Üretim unsurlarının en üst düzeyde kullanımı, işçi kesimine çok ağır bir şekilde yansımıştır. Tarihsel süreç içerisinde uzun bir süre işçiler, çalışma koşullarından dolayı, hastalandı, sakat kaldı veya hayatlarını kaybetti. Bu acımasız yapının durdurulmasına yönelik çalışmalar 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. Başlarda çocuk işçilerin korunması üzerine yapılan çalışmalar, daha sonra genel işgücünü kapsayacak şekilde genişletildi. İnsan sağlığı üzerine yapılan araştırmalar geliştikçe, çalışma ortamlarındaki işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik çalışmalar da gelişmiştir. Çalışma koşullarından dolayı işçilerin karşılaşabilecekleri sağlık sorunları ve meslek hastalıklarının en aza indirilmesi için yapılanlar, çalışma hayatına yönelik sosyal politikaların temelini oluşturmaktadır. Türkiye’de buna yönelik çalışmalar, 19. yüzyılın ikinci yarısına karşılık gelmektedir. Madenlerdeki işçi sağlığı ve güvenliğini koruma amaçlı hukuksal düzenlemeler, ülkedeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının başlangıcını oluşturur. Hukuksal düzenlemelerin başlangıç tarihi eski olsa da ileriki yıllarda devleti yönetenler, işçinin sağlığını ve güvenliğini koruyucu genel bir kanun yapma konusunda yetersiz kalmışlardır. Uzun süre işverenler, çalışma koşullarını kendi menfaatine göre düzenlemiştir. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ancak 20. yüzyılın ortalarında hukuksal bir yapıya kavuşmuştur, aynı zamanda Umumi Hıfzıssıhha Kanununda sonra da İş Kanununda işçi sağlığını koruyucu maddelere yer verilmiştir. Bu iki kanunun olumlu bir yapıya sahip olmalarına karşılık birçok işçi kanunun kapsamı dışında kalmıştır. Türkiye’de işçileri koruyucu önlemler, başlangıç döneminde sınırlı düzeyde kalmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 8 Issue: 2 |