İdare-mükellef arasındaki anlaşmazlıkların çözümlenmesi noktasında uzlaşma kurumu hem yöntem, hem de zaman niteliği ile ön plana çıkmakta ve diğer uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden ayrılmaktadır. Vergi hukukunda pek çok yönden önemli bir yere ve özelliklere sahip bir kurum olan uzlaşmanın en önemli özelliklerinden birisi uzlaşma komisyonlarına tanınmış olan takdir yetkisidir. Vergi hukukunda takdir yetkisi kanunilik ilkesi gereği istisnai bir yetkidir. Komisyonların uzlaşma sürecini yürütme sürecinde asli yetkileri bağlı yetki olup takdir yetkisi istisnaidir. İstisnai niteliğine rağmen uzlaşma komisyonlarına vergi hukukundaki (belki de) en geniş takdir yetkisi tanınmıştır. Uzlaşma komisyonları da bağlı yetki ve takdir yetkisi sınırları kapsamında uzlaşma kurumunun işletilmesini sağlarlar. Bu çalışmanın amacı uzlaşma kurumunun etkin bir şekilde işleyip işlemediğinin belirlenmesi, varsa aksayan yönlerinin tespit edilmesi suretiyle kurumun vergi hukukuna katkısının arttırılmasıdır. Bu amaçla konu ilgili yasal düzenlemelerin ışığında, vergi yargısına dava konusu edilmiş vakalardan da yararlanarak teorik açıdan incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda uzlaşma başvurusuna ilişkin yasal düzenlemenin gözden geçirilmesi (tarhiyat sonrası uzlaşma özelinde), kurumun hukuki statüsüne belirlilik kazandırılması (özellikle tutanakla tespit edilen hususlarla ilgili sonradan ortaya çıkan ve düzeltilmesi gereken işlemler bakımından) , uzlaşma komisyonlarına tanınan takdir yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 9 Issue: 1 |