Günümüzde özellikle ok ortaklı şirketlerde
asil-vekil problemi yaşanmakta, bu durum işlem maliyetlerine de neden
olmaktadır. Konu, vekâlet teorisi ile açıklanmakta, bununla ilgili kavramsal
altyapı ile birlikte çözüm önerileri geliştirilmektedir. Çalışmanın amacı,
öncelikle vekâlet yaklaşımına ilişkin bilgi vermek; bu konunun genel kabul
görmüş ilkelerini açıklamak ve bu ilkeler ışığında TURKCELL örneğini
ilişkilendirmektir. TURKCELL örneğinin vekâlet yaklaşımı çerçevesinde
incelenmesinin nedeni ilgili şirketin SPK, BIST, SEC ve NYSE gibi kurumlara
tabi olmasından dolayı hem ulusal hem de uluslararası piyasa ve kurum
etkilerine açık olmasından dolayıdır. TURKCELL’in hissedarlar (asil) arasındaki
ilişkiler ile ortakların icra makamı (vekil) ile ilişkileri vekâlet teorisi ile
ne oranda açıklanabileceğine bakılmıştır. Bu anlamda çalışmanın önemi, asil ile
vekil arasındaki ilişkilerin yanında hissedarların da kendi aralarındaki
ilişkileri ortaya koyması ile ilgilidir. Yapılan en önemli tespit, kamu
(devlet) etkisinin yönetim kurulu üzerindeki hâkimiyetidir. Bu durum,
neo-liberal ekonomik sistem açısından çelişkilidir.
The principal-agent problem in companies with
many shareholders can cause transaction costs in enterprises. This issue is
addressed by Agency Theory, and a number of solutions to it are presented with
a conceptual background. The purpose of this study is, first, to provide a
background information about the agency theory; and therefore, explain the
principals of this subject; and finally, relate it to the example of TURKCELL
in light of these principals. The rationale behind selecting the TURKCELL as a
case, and the analysis of its structure within the scope of agency theory is
due to the fact that this company is subject to monitoring of institutions such
as the CMB, BIST, SEC and NYSE, and thus, is under the influences of national
and international markets and institutions. The relationship between TURKCELL’s
shareholders (principal), and the executives (agent) are examined in terms of
an agent, as well as the relationship between the shareholders themselves. The
most important conclusion of this study is the dominance of the public (state)
effect on the selection of board of directors, which is a contradiction in
terms of neo-liberal economic system.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2018 |
Submission Date | December 19, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |