Aim: Inflammation may have deleterious effects on tissue healing. Pressure ulcers impair the quality of life of the patients admitted to intensive care unit (ICU) besides increasing the health costs. Neutrophil to lymphocyte ratio (NLR) and mean platelet volume (MPV) are simple and readily available markers proinflammatory state. This study aimed to investigate whether measurement of admission NLR and MPV could be useful in identification of the patients who are at elevated risk for the development of the pressure ulcers.
Methods: This retrospective cohort study evaluated 104 patients admitted to the intensive care unit of a tertiary center. Patients were divided into two groups according to the presence of pressure ulcers as follows: Patients without pressure ulcers throughout hospitalization and patients who developed pressure ulcers while hospitalized. The two groups were compared with respect to the demographic features and complete blood count parameters at admission.
Results: The NLR [8.8 (6.6) vs. 5.3 (2.6), P<0.001], platelet to lymphocyte ratio [322(125) vs. 234(116), P=0.023] and MPV [10.5 (1.5) fl vs. 9.8 (1.1) fl, P<0.001] were significantly higher, and length of ICU stay was significantly longer in patients with pressure ulcers than those without [16.1 (3.8) days vs. 12.5 (2.9) days, P<0.001]. Logistic regression analysis revealed that age (P=0.03), length of ICU stay (P=0.01), NLR (P=0.01) and MPV (P=0.01) were significantly predictive for the presence of pressure ulcers.
Conclusions: Our findings indicate that age, length of ICU stay, and NLR, and MPV, which are indicative for the preexisting inflammatory state, are independent predictors for the development of pressure ulcers in patients admitted to the ICU
Intensive care unit Pressure ulcer Neutrophil to lymphocyte ratio Mean platelet volume Inflammation
Amaç: İnflamasyonun doku iyileşmesi üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Basınç ülserleri, yoğun bakım ünitesine (YBÜ) kabul edilen hastaların yaşam kalitesini bozmanın yanı sıra sağlık maliyetlerini de arttırır. Nötrofil/lenfosit oranı (NLR) ve ortalama trombosit hacmi (MPV) basit ve kolayca temin edilebilen proinflamatuar belirteçlerdir. Bu çalışma, NLR ve MPV giriş ölçümünün, basınç ülserlerinin gelişimi için yüksek risk altında olan hastaların tanımlanmasında faydalı olup olmadığını araştırmayı amaçlamıştır.
Yöntemler: Bu retrospektif kohort çalışması ile üçüncü basamak bir merkezin yoğun bakım ünitesine başvuran 104 hastanın değerlendirilmesi yapıldı. Basınç ülseri varlığına göre hastalar şu şekilde iki gruba ayrıldı: Hastanede yatış boyunca basınç ülseri olmayan hastalar ve hastanede yatış döneminde basınç ülseri gelişen hastalar. İki grup demografik özellikler ve geliş tam kan sayımı parametreleri açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: NLR [8,8 (6,6) / 5,3 (2,6), P<0,001], trombosit-lenfosit oranı [322 (125) / 234 (116), P=0,023] ve MPV [10,5 (1,5) fl / 9,8 (1,1) fl, P<0,001] basınç ülseri olan hastalarda olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksekti. YBÜ'de kalış süresi de basınç ülseri olanlarda basınç ülseri olmayanlardan anlamlı olarak daha uzundu [16,1 (3,8) güne karşı 12.5 (2,9) gün, P<0.001]. Lojistik regresyon analizi yaş (P=0.03), YBÜ kalış süresi (P=0,01), NLR (P=0,01) ve MPV'nin (P=0,01) basınç ülserlerinin varlığı için anlamlı olduğunu göstermiştir.
Sonuçlar: Bulgularımız, önceden var olan enflamatuar durumu gösteren yaş, YBÜ kalış süresi ve NLR ve MPV'nin YBÜ'ye kabul edilen hastalarda basınç ülseri gelişimi için bağımsız belirteçler olduğunu göstermektedir
Yoğun bakım ünitesi Bası yarası Nötrofil lenfosit oranı Ortalama trombosit hacmi Enflamasyon
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Surgery, Anaesthesiology, Infectious Diseases, Orthopaedics, Medical Microbiology |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 7 |