Salgın hastalıklar ortaya çıktığı dönemlerde insanlık üzerinde büyük etkiler yaratarak insanın ürünü olan birçok noktaya da sirayet etmiştir. İnsanlığın en önemli kültürel mirası olan sanat eserleri, salgın dönemlerinde hastalık temalarını içerecek şekilde yeni formlara bürünmektedir. Tarihsel süreçte özellikle resim ve edebiyat alanına sirayet etmiş olan salgın hastalıklar, bahse konu olan sanatsal faaliyetleri şekillendirici bir nitelik taşımaktadır. Bu bağlamda Boccacio ile başlayan salgın edebiyatı günümüzü kadar varlığını sürdürmüş ve farklı yazarlar, farklı konular kurgulayarak eserler kaleme almışlardır. Salgın hastalıkların Batı edebiyatında oldukça fazla yer tuttuğu aşikâr olmakla beraber bu konunun Türk edebiyatında da var olduğu görülmektedir. Türk edebiyatında bu alanda yazılmış metinlerden biri, Reşat Nuri Güntekin’in Salgın isimli hikayesidir. Bu çalışma söz konusu eserin salgın hastalığı nasıl değerlendirdiğinin yanı sıra bu temayı, toplumsal sorunların okuyucuya aktarılması için nasıl kullanıldığını incelemiştir. Çalışmada Salgın isimli eserden belli alıntılarla değerlendirme yapılarak, hikayedeki salgın hastalıklar ve toplum ilişkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu minvalde sonuç olarak Güntekin’in salgın hastalık metaforunu kullanarak aydın ve halk arasındaki iletişim ve güven sorunlarına, aydın ve dini otorite arasındaki çatışmaya ve yeni kurulan bir devletteki bürokratik işleyiş sorunlarına yöneldiği görülmektedir. Anadolu köyündeki aydın öğretmenin, sadece köylü tarafından dikkate alınmaması değil, bürokratik yapı tarafından da yalnızlaştırılması ve dahası cezalandırılması öyküde ele alınan ve dönemin Türk toplumunu ve yönetimini eleştiren unsurlardır. Bu bakımdan bu öykü, Güntekin’in ideal Türk toplumu tahayyülüne ulaşmak için hangi meselelerin çözülmesi gerektiğine dair okuyucuyu aydınlatma çabasını yansıtır.
Epidemics have had major impacts on humanity during the periods they have emerged, also permeating into many aspects of human life. Artworks, which are the most important cultural heritage of humanity, take on new forms during epidemic periods to include themes of illness. Epidemic diseases, which have particularly permeated the fields of painting and literature throughout history, carry a characteristic that shapes the artistic activities. In this context, the epidemic literature that started with Boccaccio has continued to exist up to our time, and different authors have penned works by constructing different subjects. While it is clear that epidemic diseases occupy a considerable place in Western literature, it is also observed that this subject is present in Turkish literature. One of the texts written in this area in Turkish literature is Reşat Nuri Güntekin’s story titled "Salgın". This study has examined how the mentioned work evaluates the epidemic as well as how it uses this theme to convey social problems to the reader. In the study, assessments were made with certain quotations from the work titled "Salgın", and the relationship between epidemic diseases and society in the story has been identified. In this regard, it is observed that Güntekin uses the metaphor of epidemic diseases to address the communication and trust issues between the intellectual and the public, the conflict between the intellectual and religious authority, and the bureaucratic operation problems in the newly established state. In the story, the intellectual teacher in an Anatolian village is not only disregarded by the villagers but also isolated and furthermore punished by the bureaucratic structure, which are elements that criticize the Turkish society and administration of the period. In this respect, this story reflects Güntekin’s effort to enlighten the reader on what issues need to be resolved to achieve his ideal of the Turkish society.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies (Other), World Languages, Literature and Culture (Other) |
Journal Section | Analysis |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | March 1, 2024 |
Acceptance Date | May 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sosyal ve beşeri bilimler alanında yapılan özgün çalışmalara zemin hazırlamayı esas alan disiplinler arası bir akademik dergidir. Sosyal ve beşeri bilimler alanında farklı disiplinlerdeki bağımsız bilim insanlarının birlikteliğiyle 2018 Yılında kurulmuş olan derginin bütün sayılarının elektronik formda yayımlanması kararlaştırılmıştır. Derginin resmi ya da resmi olmayan herhangi bir kurum, kuruluş veya grupla bağı yoktur. Derginin yayımlanması için fikirleri ve emekleriyle destek veren bütün bilim insanlarının ortak maksadı sosyal ve beşeri bilimler sahasında çalışanların akademik gelişimlerine katkıda bulunmakla beraber sosyal ve beşeri bilimlerin topluma daha fazla fayda sağlamaları için yeni imkanlar aramaktır.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi”nin (J-SCS) yayın dili Türkçe ve İngilizce’dir.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sadece elektronik ortamda www.toplumvekultur.com ve dergipark.org.tr üzerinden yayımlanır, açık erişim politikasını benimser. Dergi Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere yılda iki kez çıkar.
Yayınlar için eser sahiplerinden herhangi bir ücret alınmaz, editörlere, yayın kuruluna ve hakemlere ve eser sahiplerine herhangi bir ücret ödenmez. Dergide yayımlanması için iletişim adresine makale gönderen yazarların telif hakkı ile ilgili bu açıklamayı okuyup onayladığı kabul edilir.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” birinci yazarı “doktor” veya “doktora öğrencisi” unvanına sahip bütün araştırmacıların çalışmalarına açıktır. Birinci yazarı “doktor” veya “doktora öğrencisi” olan makalelerin ikinci, üçüncü ve dördüncü yazarlarının “doktor” veya “doktora öğrencisi” unvanına sahip olması zorunlu değildir. Bir makalede en fazla dört yazar ismi bulunabilir. Yazım kurallarına uygun olarak hazırlanmış olan makaleler editör incelemesinden geçtikten sonra hakem incelemesine sunulur. Hakemler makalede düzeltme isteyebilir, doğrudan ret veya kabul edebilir. Hakem değerlendirmesi sonu ret edilen makaleler için yazarı tarafından üçüncü bir hakem değerlendirmesi istenebilir, editör bu talebi uygun görürse makale üçüncü bir hakeme gönderilir. İki hakemden birinin kabul, diğerinin ret verdiği durumlarda ise editör makaleyi kabul ya da ret edebilir yahut üçüncü bir hakemden değerlendirme isteyebilir.
Daha önce başka bir yazılı kaynakta yayımlanmış veya değerlendirme aşamasında olan eserler “Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” yayın sürecine kabul edilmezler. Yayımlanan yazılar ile ilgili bütün etik ve yasal sorumluluk yazarlarına aittir.