Sessiz istifa, son birkaç yılın önemli gelişmeleri neticesinde ortaya çıkan popüler kavramlardan birisidir. Çalışmanın ana problemi sessiz istifa hareketinin doğru şekilde anlaşılmasıdır. Kavramın ele alındığı bilimsel çalışmalar ve popüler süreli yayınlar incelenerek mevcut durumun ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışanlar tarafından gerçekleştirilen sessiz istifa davranışı, çalışma koşullarına bir tepki olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla sessiz istifa günümüzdeki ve gelecekteki çalışan davranışlarının ve hareketlerinin bir örneği olması bakımından önemlidir. Mevcut literatürden elde edilen bulgular çerçevesinde sessiz istifa, görevin gerektirdiğinden fazlasını yapmama, pasif kalma, geride durma davranışları olarak tanımlanabilir. Bu davranış kalıpları yeni keşfedilmiş olgular olmamakla birlikte beraber ele alındıklarında açıklanabilir, tanımlanabilir anlamlı bir yapı ortaya çıkarmaktadırlar. Kavramın sessiz olarak nitelendirilmesinin ardında ise bu davranışı gerçekleştiren bireylerin birbirinden habersiz olarak benzer davranış kalıplarını göstermiş olmaları yer almaktadır. Çalışanlarca gösterilen bu tepkisel davranışlar sessizce gelen dip dalgası gibi tüm dünyada konusu edilen bir fenomen haline dönüşmüştür. Mevcut literatürün desteklediği gibi sessiz istifanın çalışan kitlelerince anlaşılır ve bilinir hale gelmesinde iki etmenin ön plana çıktığı görülmektedir. Bunlardan ilki Covid-19 salgın sürecidir. Bu süreç içerisinde çalışma koşullarında yaşanan zorunlu ve hızlı değişimler bireylerin sessiz istifa kapsamında gerçekleştirdikleri davranışlar üzerinde hızlandırıcı ve tetikleyici bir etkiye sebep olmuştur. Diğer etmen ise sosyal medyadır. Sosyal medya ağlarında viral olan videolar sayesinde benzer durumda olup içinde bulundukları durumu ve hissiyatı tanımlayamayan bireylerin bir farkındalık noktasına ulaşması söz konusu olmuştur. Günümüzün değişen yaşam ve çalışma koşulları sessiz istifa gibi tepkisel çalışan davranışının ortaya çıkmasında oldukça elverişli bir ortam yaratmaktadır. Dolayısıyla bireylerin yaşam kalitelerini arttırmak için zorluklar karşısında her daim bilinçli ve hazır olmaları gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Business Administration |
Journal Section | Analysis |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | October 30, 2023 |
Acceptance Date | May 31, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 13 |
“Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published in Turkish and English. “Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published only in electronic form through its website and adopts open access policy. The journal is published twice a year, in June and December. No fees are charged for publications, no fees are paid to the editors, the editorial board and the referees and their owners. It is accepted that the authors who submit articles to the contact address for publication in the journal should read and acknowledge this copyright statement.
“Journal of Social and Cultural Studies” is open to the work of all researchers who have the title “PhD” or “PhD student”. It is not obligatory that the second, third and fourth authors of the article have the title “PhD” or “PhD student”. An article should has been written by max. four authors. The articles prepared in accordance with the writing rules are presented to the referee for review after they have passed the editorial review. The reviewer may ask for a correction to the article, directly refuse or accept it. For the articles declined as a result of the reviewer evaluation, a second reviewer may be requested by the author, If the editors’ board finds that the request is appropriate, the article will be sent to a second reviewer.
The articles previously published in another publication or in the evaluation stage by another publication are not accepted into “Journal of Social and Cultural Studies” publication process. All the ethical and legal responsibilities related to the published articles belong to the authors.