Doğu Akdeniz, Türkiye için çok önemli bir coğrafyadır. Bu bölge, Türkiye’nin Orta Doğu’ya açılan bir deniz kapısıdır ve bu kapıyı da Kıbrıs Adası bir hançer misali zorlar, ürkütür, hatta tehdit eder. Güzel afroditin diyarı, uluslararası ilişkiler dünyasında yırtıcı bir kuştur aslında… İşte bu yüzden Kıbrıs, Türkiye’nin ellerinden uçmaması ve her daim avucunun içerisinde tutulması gereken bir şahin gibidir. Adını, kına çiçeği olarak bilinen Kypros, mitolojide Kiniros’un kızı, aşk tanrıçası Kipris veya bakır anlamındaki Latince Cuprum kelimesinden aldığı ileri sürülen Kıbrıs Adası, tarihin her döneminde uluslararası kamuoyunun ilgi alanında olmuştur. Kıbrıs Adası, 9251 km2 yüzölçümü ile Doğu Akdeniz’in en büyük, Sicilya ve Sardunya’dan sonra da Akdeniz’in üçüncü büyük adası olup, çok eski, bu itibarla çok zengin bir tarihe sahiptir. Doğu Akdeniz’de bulunan Ada, aslında tüm Akdeniz’in jeopolitiğinde yadsınamaz bir stratejik öneme sahiptir. Zira adanın stratejik değeri önemini gerçekte Akdeniz’in stratejik değerinden alır. Akdeniz’in bugün günlük gemi trafiği günde yaklaşık 4000 gemidir. Bu aslında tüm dünya gemi trafiğinin hemen hemen yarısıdır. Akdeniz’deki bu günlük 4000 geminin de yarısından çoğunu tankerler oluşturmaktadır. Bu gemi trafiği, gemilerden oluşan ve birçok kolu olan geniş bir ırmak misali Akdeniz’de özellikle batı-doğu istikametinde akar, durur. Ayrıca Akdeniz, Orta Doğu’ya ve Doğu Afrika’ya yakınlığı dolayısıyla, ABD’nin Irak’a müdahalelerinde ve Somali operasyonlarında da görüldüğü üzere, gerek ekonomik yönden, gerek bir gerginlik durumunda veya çatışma halinde stratejik kıta intikalleri yönünden daha da önem kazanmıştır. Buna paralel olarak, Kıbrıs, Türkiye’nin bölgedeki deniz ve hava sahaları alaka ve menfaatleri için hayatidir. Zira bugün adada ihdas edilen deniz ve hava üsleri vasıtasıyla, Kıbrıs’ın bütün çevresi etki ve kontrol altına alınabilmektedir. İlaveten, gelişen teknoloji ile Kıbrıs elektronik dinleme, izleme ve kontrol sistemlerinin de merkezi konumundadır. Doğu Akdeniz’in tabanının altında mali değeri oldukça yüksek hidrokarbon zenginlikleri bulunmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), adada GKRY tarafından temsil edilmeyen Kıbrıs Türk halkı ve onun devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin mevcudiyetinin hilafına, bu zenginliklerden tek başına yararlanmaya çalışmaktadır. Ada çevresindeki zengin deniz-dibi kaynakları ile ortaya çıkan yeni menfaat yumağının, Kıbrıs uyuşmazlığının denize de yayılmasına sebebiyet verdiği aşikârdır. Bu bağlamda çalışmada, ulusal güvenlik bağlamında Kıbrıs Adası’nın önemi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de deniz güvenliğine katkıları ve Doğu Akdeniz’deki son gelişmelerin Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne muhtemel etkileri üzerine bir inceleme ve analiz yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Şubat 2018 |
Gönderilme Tarihi | 6 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Kıbrıs Araştırmaları ve İncelemeleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.