İslâm hukuku, toplumda yardımlaşma ve dayanışma duygularını hâkim kılarak özellikle birbirlerinin sıkıntılarını gözetmesi için hısımların nafakasının temini, hem birey hem de toplumun sosyal korunmasını sağlarken, toplumsal adaletin gerçekleşmesine zemin oluşturur. İslâm aile hukukunda, mükelleflerin mali imkânları ölçüsünde usûl, fürû‘ ve mahrem yakınlarının muhtaç olup yardıma ihtiyaçları hâsıl olduğunda yardımda bulunmaları dini, ahlaki ve hukuki bir yükümlülüktür. İslâm aile hukukunda usûl ve fürû‘ özelinde ebeveyne ayrıca iyilik ve ihsanda bulunulmasının üzerinde ehemmiyetle durulması, onların haklarının ayrıca korunduğunu, toplum ve aile kurumunun kilit taşı olduklarını göstermektedir. Dolayısıyla hısımlık nafakası çerçevesinde yardım edileceklerin başında anne-baba gelmekte, onların fakirlik, hastalık gibi durumlarında bazen nafakaya bazen de özel bakıma ihtiyaç duyulmaktadır.
İslâm aile hukukunda, fakir ve çalışamayacak durumda ihtiyaç sahibi olan ebeveyne nafaka sağlayacak fürû‘ya da mükellefiyette kimse ortak edilmemiş, onların hakkına karşılık evlatlık görevini yerine getirmesi için bir fırsat sunulmuştur. Bunun için hısımlık nafakası kapsamında fürû‘un ebeveyne nafaka mükellefi olabilmesi için belli şartlar getirilmiş ve birden fazla mükellef olması halinde yükümlülük sırası oluşturulmuş, bir hukuk sistemi haline gelerek karşılıklı hakların korunması sağlanmıştır.
Islamic law enacts the spirits of solidarity in society, especially providing alimony for relatives and social protection for both the individual and society, and thus creating the basis for the realization of social justice. In Islamic family law, it is a religious, moral and legal obligation for capables to provide assistance to their parents and relatives. In Islamic family law, in regard to upper lineage (usûl) and lower lineage (fürû‘), the special emphasis on the granting help and kindness to the parents also shows that their rights are deliberately protected and that they are the keystone of the society and family institution. Therefore, parents are the first of those who will be helped within the framework of alimony.
In Islamic family law, the fürû‘, who is required to provide alimony to the poor and unable parents, is actually given an opportunity to fulfill their duty of adoption, without sharing this responsibility with anybody else. For this purpose, certain conditions have been introduced in order for fürû‘ to become liable for alimony to the parents, and in the case of more than one liables, an order of obligators has been established, thus establishing a legal system to protect mutual rights.
Islamic law parental alimony kinships relations upper/lower lineage
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi / Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 10 |
Ulusal ve Uluslararası Alan İndeksleri
Kırıkkale Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi Kampüs, 71450 Yahşihan/Kırıkkale
E-posta: kalemnamedergi@gmail.com | e-ISSN: 2651-3595
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @kalemnamedergi • Instagram: @kalemnamedergi