yabancı dil eğitimi alan öğrencilerin diğerlerine göre daha başarılı olup olma- yacakları ile ilgili tartışmaların yaşandığı günümüzde, yazarın da bu konudaki ifadelerini belirtmekte fayda var: “Dil öğrenmede atılan ilk adım dilsizlikten ilk diledir. Kişinin bundan sonra dille ilgili öğrenecekleri, ilk dil temelince olur. İnsan ilk dilini (anadilini) ilerki yaşamın- da kullanmazsa, onu unutsa bile onun yine etkisi görülebilir. İkinci dilin öğre- nilmesi ne kadar erken başlarsa, bellen- mesi ve bellekte tutulması o kadar kolay olur; dahası küçük çocuk gerçekte çok sayıda dil öğrenebilir, böyle bir çokluk çocuğun zihinsel gelişimi açısından da yararlı olur. İkinci dilin okul ortamında öğretilmesine ise ilk dil yerleştikten son- ra (8-10 yaşları) başlanabilir. Eğitim kurumlarında her iki dil öğretim dili ola- rak da kullanılabilir; ancak anadili en azından ilk üç yılın öğretim dili olmalıdır. Gaspıralı İsmail’in programında da öğre- timin ilk üç yılının mahalli ağızla, sonraki yılların genel Türk dili ile yapılacağı ön- görülüyordu” (s.44)
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 22 Issue: 22 |