İskandinavyadan Karadenize gelen Varenglerin yolunu tarif eden 10. yydan bir Bizans kaynağı, Batı Rusyada hafif yükseltiler dışında dağlık olmasının sözkonusu olmadığını bildiğimiz bir bölgede dağlardan bahsetmektedir. Buranın şimdiki Smolensk kenti yakınlarındaki Valday Tepeleri bölgesi olduğunu tahmin ediyoruz. Bu önemli ve ormanlık bölgeden dört büyük nehir, İdil, Dnyeper, Batı Dvina ve Lovat kaynaklarını alırlar. Burada bir dil meselesiyle karşı karşıyayız. Doğu Slavları da diğer pek çok millet gibi hem dağ, hem de ormanı aynı kelime ile (burada gora) adlandırıyorlardı. Bu, Türklerin erken kayıtlarında karşımıza çıkan Ötüken Yış kullanımına benzemektedir. Yış kelimesi aslında orman anlamına gelmektedir, fakat Ötüken ile birlikte kullanıldığı durumlarda memleket manasını vermekte, başka durumlarda da çoğunlukla dağ anlamına gelmektedir. Gora kelimesi tüm Slav dillerinde dağ, Bulgarcada ise orman demektir. Bu iki kullanımın bir araya geldiği bazı kökler mevcut olmalıdır. Burada incelenen örnekte Doğu Slavlarının erken dönem dilinde bu durumla ile muhatabız.
A Byzantine source from the X century (De Administrando Imperio), by telling about how the Nordic Varengs used to come to Black Sea, mentiones some mountains in Western Russia, which is only a flat plain with rare heightnesses that cannot be classified as mountain. The mentioned region seems to be the Valdai hills around the western Russian city Smolensk, from where stems the great rivers Volga, Dnieper, Western Dvina and Lovat. Here is a phylological question: Early Slavs called both forest and mountain as gora, as done by many other nations, and as it is the case with the Early Turkic place name Ötüken Yısh. The second word originally means forest, but in the Ötüken case it is simply land, while in majority of cases it defines mountains. The word gora means mountain in all Slavic languages, and forest in Bulgarian. There should be some roots, where these two usages come together. This is reflected in the language of Early Medieval Eastern Slavs.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 20 Issue: 20 |