Byzantine attacks onto the Avars at the beginning of the VII. Century caused serious troubles in the Avar Empire. Thus, the Avar kağan gathered a huge army composed of Avars, Slavs, Gepids and Bulgars, and marched on İstanbul. Their aim was basically to exterminate Byzantium and to conquer all of the Balkans. The siege in real sense started on July 31st. Persian forces, then allies of the Avars, came also to the opposite side of İstanbul. The attackers planned an operation from seaside with the Slavic "Monoxylas", but the Slavs were routed by Byzantine navy. A second test with monoxylas on August 3rd also failed. Then qagan focused on a general attack with infantry and made necessary preparations. On August 6th their general attack started. After two days of quarrels, the qaganal army proved to be unsuccessful before the Byzantine defense. Thus, the qagan retreated and, however, commented to be defeated.
Avar topraklarına yönelen Bizans saldırıları, VII. yüzyılın başında Avar imparatorluğunda tehlikeli ayaklanmalara yol açmıştır. 626 yılında Avar kağanı, Avar-Slav-Gepid ve Bulgar kavimlerinden oluşan ordusuyla İstanbul'a doğru harekete geçmiştir. Avarların İstanbul'u kuşatmalarının amacı Bizans'ın parçalanması, ezilmesi ve yok edilerek Balkanların tamamını hâkimiyetlerine almak istemeleridir. 31 Temmuz'dan itibaren asıl muhasara başlamıştır. Bu esnada müttefik İran orduları Kadıköy'e kadar gelmişlerdir. Slavların "Monoxyla" adı verilen kayıklarının Haliç'e girmesi ve oradan şehre saldırması planlanmıştır. Fakat Slav kayıkları bozguna uğramıştır. 3 Ağustos günü kağanın bizzat yönettiği bir harekâtla Slav gemiciler, teknelerle Bebek'ten açılmışlar fakat Bizans filosu bunları yine mağlup etmiştir. 4-5 Ağustos'ta Kağan, son saldırı için hazırlıklarını aceleyle bitirmiş ve 6 Ağustos Çarşamba günü tüm surlar boyunca saldırı başlayarak gece gündüz devam etmiştir. 7 Ağustos Perşembe yani kuşatmanın onuncu günü surlarda ve denizde şiddetli çarpışmalar olmuştur. Kağan surlarda ve denizlerde askerlerin mağlup olması üzerine kuşatmanın başarısız olduğunu düşünerek çadırına dönmüş ve gece olunca da arkada bıraktıklarını ateşe vererek çekilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2005 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 10 Issue: 10 |