Kanunnâmelerde mezra’a, “harabesi ve suyu bulunan yer” olarak tarif edilmektedir. Harabeden kastedilen yerleşim biriminin terk edilmiş olmasıdır. Su ise iskân ve tarımın en önemli unsurudur. Bu tarife ek olarak, mezra’a tarlada tarımsal faaliyetlerin sürdürüldüğü yer olarak da ifade edilebilir. Tahrir defterlerinde mezraaların genellikle bir kö- ye bağlı olarak kaydedilmesi köy ekonomisinin bölünmez bir parçası olarak görülmesi ve köylü için köy sınırları içerisinde yeterli olmayan tarım topraklarına ek olarak tarım yapabileceği bir arazi rezervi gö- züyle bakılması ile alakalıdır. Değişen coğrafi şartlara ve ekonomik etkilere bağlı olarak zaman içerisinde çok farklı özellikler kazanan mezra’a için yapılan tanımlar her bölgeye ve zamanın şartlarına göre değiştiği için kesinlik arz etmez. Bu çalışmada tahrir defterlerinden is- tifade etmek suretiyle Bozok (Yozgat), Kırşehir ve Niğde’de yer alan mezra’aların XVI. yüzyılda köylere dönüşürken zamanın şartlarına gö- re nasıl bir süreçten geçtiği izah edilmeye çalışılmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 14 Issue: 54 |