Toplumsal cinsiyet kavramı; erkeğin ve kadının fizyolojisi, yaşam şartları, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda şekillenen, toplumun erkek ve kadından beklediği kalıplaşmış davranışlar bütünüdür. Tarihsel süreç içerisinde ataerkil yapının topluma egemen olması, toplumsal cinsiyet rollerinin kadını erkeğe göre daha fazla sınırlandırmasına ve kadının erkeğe göre konumlandırılmasına yol açar. Türk edebiyatında daha çok romanlarıyla adından söz ettiren Sâmiha Ayverdi (1905-1993), 1940 yılında yayımlanan Mâbedde Bir Gece adlı kitabında yer alan otuz altı hikâyesiyle Türk hikâyeciliğindeki yerini alır. Hikâyeler aşk, mânâ ve arayış ana izlekleri etrafında şekillenirken birçok hikâyede toplumsal cinsiyet algısının kadın ve erkek üzerindeki yansımalarına dair izler görülür. Bu izler çoğu zaman hikâyedeki kişilerin çeşitli olaylar karşısında aldıkları tutum ve davranışları yönlendirir. Hikâyelerde toplum tarafından şekillendirilen kadınlık ve erkeklik rolleri, kimi zaman bireyin iç dünyası ve içinde bulunduğu koşullarla çatışma oluşturup bireyi çıkmaza sürüklerken kimi zaman da bireyi faydacı bir anlayışla bedene indirgeyerek metalaştırır. Bu çalışmada toplumsal cinsiyet kavramının Sâmiha Ayverdi’nin hikâyelerindeki yansımaları evlilik kurumu, beden ve erkeklik kavramları bağlamında irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 70 |