Türkler yüzyıllardır doğayla iç içe yaşayan bir toplumdur. Dolayısıyla yaşam alanlarına giren, ilişki içinde oldukları varlıkları yakından tanımaları ve gözlemlemeleri kaçınılmaz bir sonuçtur. Söz konusu varlıkların başında ise hayvanlar gelir. Türkler yaşamları boyunca bulundukları coğrafyaya göre birçok hayvanı evcilleştirmiş ve onların çeşitli ürünlerinden faydalanmışlardır. Bunu yaparken hayvanlara Türkçe adlar vermişlerdir. Bu anlamda, Türkçede kullanılan arıcılıkla ilgili bazı terimlerin eski Türk kültürüyle benzerlik göstermesi dikkat çekicidir. Bu adlandırmaların en ilginç olanı, yazı dilinde kraliçe arı olarak bilinen ve kovanın yöneticisi konumundaki arının dişi olmasına rağmen bey olarak adlandırılmasıdır. Kovan hakkında her türlü kararı veren, ileriye yönelik planlar yapan ve bunu uygulatan, yeri geldiğinde göç kararı dahi alabilen yöneticinin eski Türk yönetiminin en üst kademesindeki bir adlandırmayla anılması Türkçe için önemlidir. Aynı şekilde nüfus olarak artan kovandan oğul verme geleneği de eski Türklerdeki beyin oğlunun evlenince ayrı bir çadıra çıkmasıyla ilişkilendirilebilir. Bunun yanında işçi arıların asker olarak adlandırılması da boşuna değildir. Çünkü kovandaki arıların bir kısmının gerçek bir asker gibi kovanı diğer arılara ve böceklere karşı koruduğu bilinmektedir. Diğer taraftan arıların zaman zaman beyin yönetim tarzından memnun olmamaları durumunda isyan etmelerinin -kazan kaldırmaya benzer bir adlandırmayla- gabra kaldırmak olarak isimlendirilmesi de diğer benzerlikler arasında gösterilebilir. Örneklerden de görüldüğü üzere bu çalışmada, bazı arıcılık terimlerinin kültürel kökenleri üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 70 |