Uzun yıllardan bu yana içme suyu temin edilen yüzey ve yer altı su kaynaklarında arseniğin varlığı içme suyu arıtma tesislerinde karşılaşılan önemli bir sorun olarak güncelliğini korumaktadır. Amerika Birleşik Devletleri USEPA ve Dünya Sağlık Örgütü WHO 1993 yılında yapmış olduğu düzenlemeyle içme sularında izin verilen arsenik miktarını 50 μg/L’den 10 μg/L’e indirmiştir. Ülkemizde de, “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” kapsamında içme ve kullanma sularında 50 μg/L olan arsenik limiti, 2005 yılı itibariyle10 μg/L olarak değiştirilmiştir. Arsenik standardının10 μg/L olarak uygulanması, ülkemizde içme suyu temin edilen bazı su kaynaklarının kullanımını da kısıtlamıştır. Bu çalışmada İstanbul ilinin önemli içme suyu kaynaklarından olan Terkos, Büyükçekmece Gölü ve Ömerli Barajından alınan su numunelerine laborutuvar ortamında belirli miktarlarda arsenik dozlaması yapılarak konvansiyonel arıtma prosesleri koagulasyon +filtrasyon ile giderilmesi araştırılmıştır. Yapılan deneysel çalışmalarda Terkos, Büyükçekmece Gölü ve Ömerli Barajı ham sularında en yüksek arsenik gideriminin en yüksek Alum dozunda yapılan koagulasyonla beraber filtrasyon sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Başka bir ifade ile; Büyükçekmece Gölü ve Ömerli Barajından alınan yüksek konsantrasyonlu 55 μg/L arsenik içeren ham su numunelerinde konvansiyonel arıtma sistem ile %95’den daha büyük oranlarda arsenik giderimi, Terkos Gölünden alınan düşük konsantrasyonlu 22 μg/L arsenik içeren ham su numunelerinde konvansiyonel arıtma sistem ile % 95 oranında arsenik giderimi sağlandığı görülmüştür. Bununla beraber arsenik bakımından problemli yerlerdeki mevcut içme suyu arıtma tesislerinde konvansiyonel arıtmaya alternatif olarak membran filtrasyon sistemleri, iyon değiştirme ve aktif karbonla adsorpsiyon prosesleri gibi arıtma yöntemleri önerilmektedir
The presence of arsenic in surface and ground water sources has been an important problem for drinking water treatment plants for many years. Due to its adverse health effects on humans, in1993, the World Health Organization WHO lowered the recommended arsenic concentration in drinking water from 50 to 10 μg/L. In turn, the Turkish Ministry of Health MOH lowered allowable arsenic levels from 50 μg/L to 10 μg/L in 2005. The implementation of this lowered arsenic standard is also restricted to the use of certain water sources. The objective of this study is to investigate to arsenic removal by conventional treatment processes from raw water samples. Certain amounts of arsenic were dosed to the raw water samples taken from Terkos, Büyükçekmece, and Ömerli Lake which are major drinking water sources for İstanbul, Turkey. The highest arsenic removal occurred using the highest alum dose with coagulation and then filtration processes in raw water samples. In other words, arsenic removal, including for high arsenic concentrations 55 µg/L , reached 95% removal rates or greater using conventional treatment systems. On the other hand, arsenic removal in raw water samples taken from the Terkos Lake reached 95% removal rates using conventional treatment system. Existing water treatment plants can be modified for arsenic removal. The membrane filtration systems, ion exchange, and activated carbon adsorption processes are recommended over conventional treatment systems.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 6 Issue: 1 |