1461 yılında Trabzon’un Müslümanlar tarafından fethedilmesi şehirde din değiştirme olaylarını tetiklemiştir. Ancak şehirde yaşayan bazı Hristiyanlar Müslümanlığı seçmiş gibi görünseler de gizliden eski inançlarını yaşamaya devam etmişlerdir. Gizli din taşıyan bu topluluk Trabzon Vilayeti’nde Trabzon-Gümüşhane tarihi yol üzerinde bulunan Sümela Manastırının bulunduğu ve Hristiyanlığın eskiden beri merkezi konumunda olan Maçka ve civarındaki bölgede kendini göstermiştir. Daha iç taraflarda ise aynı durum Gümüşhane sancağı, Torul Kazasına bağlı ve madencilikle bilinen Krom ve İstavri köylerinde görülmüştür. Bölgede yaşayan İstavriler daha sonra Ankara Vilayeti, Yozgat Sancağı’na bağlı Akdağmadeni bölgesine göç etmişler ve iki dinli inançlarını burada da devam ettirmişlerdir.
Uzun yıllar dışarıdan Müslüman ve gizliden Hristiyan olan bu topluluk Rusya’nın bölgede etkinliğini arttırması, Batılı devletlerin müdahalesi ve Tanzimat ve Islahat Fermanlarının Osmanlı vatandaşlarının istediği dinin gereklerini serbestçe yerine getirebilecekleri yönündeki ifadelerinden cesaret alarak yeniden eski inançları olan Hristiyanlığa döneceklerini ilan etmişlerdir. Batılı devletlerinin Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma aracı olan bu mesele Osmanlı Devleti’ni uzun süre meşgul etmiştir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sonunda Paris’te toplanan Sulh Konferansı’nda İstavriler meselesi Yunanistan tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılmıştır. Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlanmasıyla Türkiye ve Yunanistan Devletleri arasında imzalanan Mübadele Anlaşması sonucu Gizli Hristiyan topluluğun Anadolu’dan göç etmesiyle mesele gündemdeki yerini kaybetmiştir.
The Conquest of Trabzon by Muslims in 1461 triggered the religious conversions within the city. However, even if some Christians in the city seemed to have chosen Islam, they maintained their own beliefs in a secret manner. This community who kept their faith a secret lived in the region of Maçka and its vicinity which had been the centre of Christianity for a long time and the place where Sümela Monastery is located on Trabzon–Gümüşhane historical road. The same situation was seen upcountry in Gümüşhane sanjak alongside Krom and Istavri villages in Torul district known by their mining activities. The Istavris who had lived in the region then migrated to the Akdağmadeni region of the Sanjak of Yozgat in the Ankara Province and continued their double faiths there.
This community, which had been Muslim and crypto Christian for many years declared that they would return to their old beliefs, Christianity, in the wake of the encouragement that came with the rising Russian influence in the region, the intervention of Western states as well as the Edict of Gülhane and Edict of Reform that gave freedom to Ottoman citizens to practice their own faith. This matter, which had been taken advantage by the Western states as a propaganda tool to interfere in the internal affairs, kept the agenda of Ottoman State occupied for a long time. Especially at the end of World War I, the Istavris question was also addressed in the Paris Peace Conference, where the Greek side used it as a propaganda tool. After the successful end of the War of Independence for the Turkish side, this issue fell of the agenda with the immigration of crypto Christian community from Anatolia because of the Exchange Agreement signed between Turkey and Greece.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 8 |
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Açık Erişim bir dergidir ve yayımladığı içeriği doğrudan açık erişime sunar. Dergi, yayımladığı içerikle bilimin Açık Erişim politikasıyla desteklenmesi ve geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bilinen standartlarda kaynak gösterilmesi koşuluyla, ticari kullanım amacı ve içerik değişikliği dışında kalan tüm kullanım (çevrimiçi bağlantı verme, kopyalama, baskı alma, herhangi bir fiziksel ortamda çoğaltma, dağıtma vb.) haklarını (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC) lisansı aracılığıyla kullanıma sunmaktadır. İçeriğin ticari amaçlı kullanımı için dergi editöründen izin alınması gereklidir.
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi'nin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.