Our Lord, Allah, just as He has sent the Holy Books and Prophets as “Imams” in order to improve the spiritual state of the people, similarly, for the development of mankind in a worldly manner - He has given special abilities to each of the prophets and He has assigned them to people as a foreman and master. Many prophets’ miracles beginning from Prophet Adam can be evaluated in this manner. Due to being successors of prophets, wise people should follow the same way of the prophets in respect to this fact. Said Nursi, who many regard as being a wise saint and scholar of Islam, has indicated that contemplation of the universe (which is a reflection of the Names of God) is a means of spiritual advancement for humanity, and raises people’s faith to higher levels.
There has been much literature published claiming that there is a contradiction between religion and science and that the texts of the holy books and scientific facts do not come to an agreement. Putting the corruption of other religious books aside, the study of this paper is performed in light of the undoubtedly original Kur’an and its contemporary thematic interpretation, named The Risale-i Nur (authored by Said Nursi). The study investigates the “water” related phrases in the Ayet-ül Kübra part of the Risale-i Nur which is considered an important part of the text, and then compares its significance in light of “modern water science”. Through this approach, the paper will be a way of examining Religion and Science and their compatibility via a particular viewpoint of the Risale-i Nur.
It can thus be surmised that scientific fact and religious sources (verse, hadith, interpretation of Kur’an) are compatible and supporting each other even if only the “water” parameter is considered.
Water in this paper is considered through the scientific method based on observation and analysis, while the other way, uses the Risale-i Nur perspective which evaluates the universal events in order to discover God. Through learning the Names of God, it is clearly seen that Grace, Affection, and Livelihood properties are evident in even one drop of water, given for the service of humanity. So God is known as the name of Ar-Rahim, Allah and Ar-Razzaq. When these two aspects become apparent, the phrase of Bediüzzaman “Radiance of conscience is religion. Light of mind is modern science. True understanding rises with the combination of these” is proved.
Cenabı Hak, Kitabını ve Peygamberleri, insanlara manevi yönden gelişmeleri ve ilerlemeleri için birer imam olarak gönderdiği gibi, yine insanların maddi gelişmeleri için de, o peygamberlerin her birinin eline mucize suretinde bazı harikalar verip yine o insanlara birer ustabaşı ve üstat etmiştir. Hz. Âdem’den itibaren birçok peygamberin mucizeleri bu manada değerlendirilebilir. Peygamberlerin varisleri olmaları hasebiyle, âlimlerin de, hak ve hakikatin neşri hususunda, aynı yolu takip etmesi lâzımdır. Bu çerçevede incelenen Bediüzzaman, peygamber varisi bir âlim olarak insanlığın manevi ilerlemesi için irşat görevini yaparken, Cenabı Hakkın isimlerinin tecelligâhı olarak kâinatı okumanın, insanı imanın ileri mertebelerine taşıdığını ifade etmektedir.
Bilim ile din arasında çatışma olduğunu ifade eden kaynakların temel dayanağı, kutsal kitaplarda geçen metinlerle bilimsel bulguların uyuşmamasıdır. Tahrif edilen dini kitapları bir kenara bırakarak, orijinalliği tartışmasız olan Kur’an ve O’nun çağdaş tefsiri Risale-i Nur çerçevesinde yapılan bu çalışmanın hedefi; Risale-i Nurun önemli bir parçası olarak kabul edilen Ayet-ül Kübra Risalesindeki «su» ile ilgili ifadelerin, modern «su bilimi» ile değerlendirilerek «Risale-i Nur ışığında Din ve Bilim» uyumunu irdelemektir.
Bu eksende yapılan bir incelemede, sadece ‘SU’ unsurunda bile, bilimsel gerçeklerin (ayet, hadis, tefsir gibi) dini kaynaklarda verilen ifadelerle son derece uyuştuğu ve birbirlerini destekledikleri gözlenmiştir.
Su; bir yandan gözlem ve analize dayalı bilimsel yaklaşımla incelenirken, öte yandan kâinattaki olayları Yaradan’ı tanıma ve Esmayı öğrenme manasında değerlendiren Risale-i Nur bakışıyla, insanın hizmetine verilen bir damla suda Rahmet, Şefkat, Rızık gibi fiiller görülebilmekte, böylelikle fail de Rahim, Rab, Rezzak gibi isimlerle tanınmaktadır. Bu iki bakış birlikte gerçekleştiğinde, insan ilerlemesiyle Bediüzzaman’ın “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder” ifadesini ispatlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Refereed Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Submission Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |
Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/katre
E-mail: katre@iikv.org