For the first 15 years after the birth of Islam, Jerusalem was regarded as the Qibla, and the city, which later came under the Ottoman Empire, became a holy center for Muslims as well as for Christian and Jewish communities. During the Ottoman period, especially during the reign of Süleyman the Magnificent, significant restorations were made to Jerusalem's cultural and religious buildings. In this context, Çeşmecizâde Ni'metullah Çelebi's Fezâ’il-i Kuds, of which only two copies have survived, provides a detailed account of the history of Jerusalem and the renovation works of Kanuni.
Using the pseudonym Na'îmî, Nîmetullâh Çelebi's work in masnavi form deals not only with the transformation of the physical structure of Jerusalem, but also with the spiritual and historical significance of the city and its ruler. Thus, the rich past of Jerusalem is revealed as well as the values that the Ottomans added to the city. Kanuni's projects to strengthen the city both defensively and aesthetically made Jerusalem a more livable and strategic center. Na'îmî includes many cultural and religious stories from antiquity to the Islamic period while describing the contributions of Kanuni to the city.
Fezâ’il-i Kuds should be considered as an important source for understanding the historical and cultural texture of Jerusalem and the city's place in Islamic history. By showing how literary works can be used in such historical and cultural analyses, this study allows us to evaluate Jerusalem's rich heritage in a broader framework.
Kudüs, İslam dininin doğuşundan itibaren ilk 15 yıl boyunca kıble olarak kabul edilmiş ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine girmiş, Hristiyan ve Yahudi topluluklar için olduğu kadar Müslümanlar için de kutsal bir merkez olmuştur. Osmanlı döneminde, özellikle Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatı boyunca, Kudüs'ün kültürel ve dinî yapılarında önemli restorasyonlar yapılmıştır. Bu bağlamda, Çeşmecizâde Ni‘metullah Çelebi tarafından kaleme alınan ve yalnızca iki nüshası günümüze ulaşan Fezâ’il-i Kuds eseri, Kudüs'ün tarihini ve Kanuni'nin yenileme çalışmalarını detaylı bir şekilde anlatır.
Na‘îmî mahlasını kullanan Nîmetullâh Çelebi’nin mesnevi formundaki bu eseri, sadece Kudüs'ün fiziksel yapısının dönüşümünü değil, aynı zamanda şehrin ve hükümdarın manevî ve tarihî önemini de ele alır. Böylece Osmanlı'nın şehre kattığı değerlerin yanı sıra Kudüs'ün zengin geçmişi de gözler önüne serilir. Kanuni'nin, şehri hem savunma hem de estetik açıdan güçlendirmeye yönelik projeleri, Kudüs'ü daha yaşanabilir ve stratejik bir merkez haline getirmiştir. Na‘îmî eserinde Kanuni’nin şehre katkılarını anlatırken, antik çağlardan İslami döneme, pek çok kültürel ve dini öyküye yer verir.
Fezâ’il-i Kuds, Kudüs'ün tarihsel ve kültürel dokusunu anlamada ve şehrin İslam tarihindeki yerini kavramada önemli bir kaynak olarak değerlendirilmelidir. Edebiyat eserlerinin bu tür tarihî ve kültürel analizlerde nasıl kullanılabileceğini gösteren bu çalışma, Kudüs'ün zengin mirasını daha geniş bir çerçevede değerlendirmemize olanak tanır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other), Classical Turkish Literature |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 16, 2024 |
Submission Date | November 3, 2024 |
Acceptance Date | December 7, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 5 Issue: 10 |