Classical Turkish Literature is a field of literature that by its nature is fed by the oral and written literary traditions within pre-Islamic literature and has gained speed under the influence of individuality and collective consciousness. Structurally speaking, it is a world of meanings, dominated by the imagination, imagery, and propositions. Within that world, flowers and trees, which have been adopted by every segment of the society throughout history and have aesthetic qualities, serve as an indispensable topic for field of Classical Turkish Literature in terms of their beauties, charming scents, and healing properties. In other words, flowers represented colors on women’s clothes and drugs made from their buds. For women, they also served as ornamentation. Flowers moreover take the form of different patterns and motifs in Turkish handicrafts and miniatures. On the other hand, trees provide people shelter and fulfill their social life needs. The general names of the flowers in the couplets written by the poets in Classical Turkish Literature are mostly seen with the names şükuf, ezhar and zehre. Trees were seen with the words dıraht and şecer. Classical Turkish poets also used flowers and trees in a metaphorical sense as well, not just literal. In this study, we attempted to examine the life and literary personality of the 18th century poet Ebûbekir Kânî (often remembered with his great humor), as well as flower and tree elements in his Divan. When it comes to his method, his divan was reviewed elaborately. The couplets were examined in detail with the names gül, lale, reyhan, sünbül, and gonca among determined flowers as well as tree names dıraht, tûbâ, serv, çenâr, şimşâd, ‘ar’ar, and kâfûr.
Klasik Türk Edebiyatı; yapı gereği, İslam öncesi edebiyatı bünyesinde yer alan sözlü ve yazılı gelenekten beslenen daha sonrasında ferdîlik ve kolektif şuurun etkisiyle ivme kazanan edebiyat alanıdır. Yapı gereği tahayyülün, imgelerin ve mazmunların ağırlıkta olduğu manalar deryasıdır. Bu mana deryası içerisinde geçmişten günümüze kadar toplumun her tabakası tarafından benimsenen ve estetik bir özelliğe sahip olan çiçekler ve ağaçlar; güzellikleri, cezbedici kokuları, şifa verici özellikleri yönünden Klasik Türk Edebiyatı sahasının vazgeçilmez konuları arasında yer edinmektedir. Bir başka deyişle çiçekler; kadınların elbisesine bir renk, tomurcuğundan yapılan bir ilaç, ayrıca kadınlar için bir süs eşyası mahiyeti taşımaktadır. Bunun yanı sıra çiçekler; Türk el sanatlarında, minyatürlerde farklı desen ve motiflerde karşımıza çıkmaktadır. Ağaçlar ise insanoğlunun barınmasında, sosyal hayat gereksinimlerini karşılayan bir unsurdur. Klasik Türk Edebiyatında yer alan şairlerin yazmış oldukları beyitlerinde geçen çiçeklerin genel isimleri daha çok şükuf, ezhar ve zehre isimleriyle karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte ağaçlar ise dıraht ve şecer isimleri ile görülmektedir. Klasik Türk şâirlerinin kalemlerine konu olan çiçekler ve ağaçlar, gerçek anlamı dışında mecazi manalarda da ele alınmaktadır. Ortaya konulan bu çalışma ile 18. yy şairlerinden mizah yönüyle adından çokça bahsettiren Ebûbekir Kânînin hayatı, edebi kişiliği ve divanında yer alan çiçek ve ağaç unsurlarını tespit etmeye çalıştık. Çalışmanın yöntemine değinilecek olunursa Ebûbekir Kânî divanı titizlikle taranmıştır. Tespit edilen çiçekler arasında gül, lale, reyhan, sünbül ve gonca; ağaçlar olarak da dıraht, tûbâ, serv, çenâr, şimşâd, ‘ar’ar ve kâfûr isimleri ile beyitler detaylı bir şekilde incelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |