Her sanat eseri bir anlamda kendi döneminin ruhunu yansıtır. Bu yan-sıtma eylemi aynı zamanda geçmişle gelecek arasında anlamsal bağlamda da bir köprü niteliği taşımaktadır. Çünkü yaşamın kendisi gibi sanatın her alanı da kendinden önce yaşanan kültürlerden etkilenir ve bir önceki yaşanmışlıkların üzerine eklenerek/eklemlenerek katmanlar oluşturur. Toplumsal boyutta değişim ve dönüşümün yaşandığı küreselleşmenin etkisi her alana yansıdığı gibi sanat alanına da yansımıştır/yansımaktadır. Disiplinlerarası etkileşimlerin ön planda olduğu, her türlü konu ve malzemenin sanata uyum sağladığı bu süreçte sanatçılar kendi özgün ifade olanakları ile kültürel özelliklerinin izlerini yaratıcılıkları ile birleştirmektedirler. Bu bağlamda gelenekler, sanatçıların ilham aldığı bir kaynak olmanın ötesinde kendilerini keşfetmek ve yaratıcılıklarını ortaya koymak açısından da etkili bir referans noktası olmaktadır. Bu araştırma; gelenekten ilham alan bir sanatçı olarak Ryunosuke Okazaki’nin giyilebilir heykellerinin kültürel tarihine ve estetik bağlamda dayandığı temellere odaklanmıştır. Sanatçının Japon sanatının erken dönemlerinden Jomon Dönemi seramiklerinden ilhamla ortaya koyduğu Jomon Jomon serisi estetik dili ve yalınlığı bakımından da Jomon seramiklerinin diliyle örtüşmektedir. Ancak bu bakış açısı uygulamadaki farklılıklar aracılığı ile sanatçının güçlü bir anlatım diline sahip özgün uygulamaları aracılığı ile de ifade edilmektedir. Okazaki’nin bu üretimlerinde disiplinlerarası bir söylemi ve yaklaşımı da ortaya çıkarması dikkat çekicidir. Geleneğin gücünün günümüz sanatına olan yansımasının özgünlük arayışındaki sanatçılar için eşsiz bir referans noktası olduğu gerçeği bu çalışmanın konusu olan Ryunosuke Okazaki’nin giyilebilir heykelleri aracılığı ile ortaya konulmuştur.
Each work of art reflects the spirit of its own period in a sense. This act of reflection also serves as a semantic bridge between the past and the future. Because, like life itself, every field of art is affected by the cultures lived before it and creates layers by adding/articulating on previous experiences. The effect of globalization, in which change and transforma-tion is experienced in the social dimension, is reflected in the field of art as well as in every field. In this process where interdisciplinary interactions are at the forefront and all kinds of subjects and materials adapt to art, artists combine their own unique expression possibilities and traces of their cultural characteristics with their creativity. In this context, traditions are not only a source of inspiration for artists, but also an effective reference point in terms of discovering themselves and revealing their creativity.This research; As an artist inspired by tradition, she focuses on the cultural history of Ryunosuke Okazaki's wearable sculptures and the aesthetic foundations on which they are based. The Jomon Jomon series, which the artist put there inspired by the Jomon Period ceramics from the early stages of Japanese art, coincides with the language of Jomon ceramics in terms of aesthetic language and simplicity. However, this point of view is also expressed through the unique practices of the artist with a strong expression language, through the differences in practice. It is noteworthy that Okazaki also reveals an interdisciplinary discourse and approach in these productions. The fact that the reflection of the power of tradition on today's art is a unique reference point for artists in search of originality is revealed through the wearable sculptures of Ryunosuke Okazaki, which is the subject of this study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 7 Issue: 28 |