Uluslararası güvenlik ortamında nükleer silahlar caydırıcılık stratejilerinin önemli bir unsuru olmuştur. Neo-realizm kuramının, uluslararası sistemde nükleer silahların küresel aktörler arasındaki dengeyi sürdürmede ve savaş riskini azaltmada önemli bir rol oynadığını savunan bakış açısı etkisini devam ettirmektedir. Nükleer güç NATO’nun kolektif savunma stratejilerinde de etkili bir rol oynamıştır. Soğuk Savaş süresince strateji, Varşova Paktı sınırlarının genişlemesini önleme üzerine kurulmuştur. NATO, Topyekûn Mukabele (Massive Retaliation) ve Esnek Karşılık (Flexible Response) stratejik nükleer tutumları uygulamıştır. Her iki tutum da uluslararası güvenlik ortamını farklı açılardan etkilemiştir. Nükleer politikalar Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra da güvenlik ortamını etkilemeye devam etmiştir. Nükleer silahların olmadığı bir dünya yaratma çabalarına rağmen, stratejik belgeler, dünyanın diğer bölgelerinde nükleer silah depoları bulunduğu sürece NATO’nun nükleer silah kapasitesini koruyacağını teyit eder nitelikte olmuştur. Soğuk Savaş’tan sonra, Rusya Federasyonu’nun politikaları, Çin’in ‘barışçıl yükselişi’ sorusu, nükleer silahların yaygınlaşması gibi konular ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada neo-realizm kuramının, uluslararası sistemde nükleer silahların devletler arasındaki dengeyi sürdürmede ve savaş riskini azaltmada önemli bir rol oynadığını savunan teorik çerçevesi kapsamında, Soğuk Savaş dönemi ve sonrasında nükleer caydırıcılık bağlamında NATO’nun stratejik nükleer tutumu analiz edilecektir. NATO’nun nükleer kabiliyeti caydırıcılığın önemli bir bileşenidir. Ancak Soğuk Savaş sonrası dönemde nükleer caydırıcılığa yönelik tutumun NATO politikalarına etkisinin Soğuk Savaş dönemine göre azaldığı düşünülmektedir. Son dönemde ortaya çıkan yeni güvenlik sınamaları nedeniyle caydırıcılık bağlamında nükleer silahların ve stratejik nükleer tutumların öneminin artacağı öngörülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası Güvenlik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |