Throughout the history of Islam, many hadiths have been fabricated for diverse reasons in different times and places. These fabricated hadiths were able to become widespread among the people, especially through the sermons in mosques, as they are today. Among such hadiths, the existence of those whose meanings are stated to be authentic (sahıh) draws attention. In this article, it will be discussed whether it is authentic to accept the meaning of a hadith that is based on the Prophet (pbuh), without any root and forged (mawdû‘) or weak (da‘îf) and if it is to be accepted as correct, whether there are certain limits and conditions, and who(s) determines the meaning of such a hadith. It will be discussed on what grounds or reasons it is accepted as correct, and whether this justifications is sufficient. In particular, by classifying the related narrations in a certain way, the way to approach them correctly will be sought. The issue will be presented through al-Ajlounia’s (d. 1162/1749) Kashf al-khafâ, which is one of the largest books in which it is tried to determine if the words circulating as hadiths among the people are true or not, if they belong to the Messenger of Allah (pbuh). Because, when the aforementioned work is examined, it is observed that many of the narrations, of which most of them are rootless or forged, and a very small amount of them are weak, are expressed that their meaning is authentic/fixed (correct).
Hadith al-Ajlounia Kashf al-khafâ Forged Hadith Weak Hadith Qudsi Hadith
İslâm tarihi boyunca farklı zaman ve mekânlarda çeşitli sebeplerle birçok hadis uydurulmuştur. Uydurulan bu hadisler -günümüzde olduğu gibi- özellikle camilerdeki vaazlar yoluyla halk arasında yaygınlaşabilmiştir. Bu tür hadisler arasında manasının sahih olduğu ifade edilenlerin varlığı ise dikkat çekmektedir. Bu makalede, sened cihetiyle Hz. Peygamber’e dayanan herhangi bir aslı olmayan, mevzû olan veya zayıf bir hadisin manasını sahih kabul etmenin hangi açılardan doğru olup olmadığı, doğru kabul edilecekse bunun belli sınırlarının ve şartlarının olup olmadığı, böyle bir hadisin manasının kim/ler tarafından hangi gerekçe veya gerekçelerle doğru kabul edildiği, bu gerekçelerin yeterli olup olmadığı tartışılacaktır. Özellikle ilgili rivayetleri belli bir tasnife tâbi tutarak bunlara doğru bir şekilde yaklaşmanın yolu aranacaktır. Mesele, halk arasında hadis olarak dolaşan sözlerin Resûlullah’a (s.a.s.) aidiyetinin doğru olup olmadığının tespit edilmeye çalışıldığı kitapların en genişlerinden biri olan Aclûnî’nin (öl. 1162/1749) Keşfü’l-hafâ’sı üzerinden sunulacaktır. Zira mezkûr eser incelendiğinde ekseriyetinin aslı olmadığı veya mevzû olduğu, çok az bir miktarının da zayıf olduğu tespit edilen birçok rivayet hakkında manasının sahih/sabit (doğru) olduğuna dair ifadelerin kullanıldığı gözlemlenmektedir.
Hadis Aclûnî Keşfü’l-hafâ Mevzû Hadis Zayıf Hadis Kudsî Hadis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Kocaeli İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Kocaeli Journal of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International Licence.