Ehl-i hadîs, dînî meselelerde rivayet merkezli bir yaklaşım tarzını benimseyen kimselere verilen isimdir. İtikâdî meseleleri literal bir yaklaşımla değerlendiren Hanbelîlik, Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) öncülüğünde teşekkül etmiş sünnî/itikâdî/fıkhî mezheplerden biridir. Ehl-i hadîs'ten olan Ebû Bekir el-Hallâl, (ö. 311/923) Ahmed b. Hanbel'in bıraktığı ilmî mirası devralarak geliştirmeye muvaffak olmuş ve sonraki dönemlerde “Hanbelîliği sistemli bir mezhep hâline getiren kişi” olarak anılmıştır. Ebû Bekir el-Hallâl, mezhebin kurumsallaşması aşamasında, yetiştirdiği talebelerin yanı sıra ortaya koyduğu eserlerle, mezhebin itikâdî alt yapısının oluşmasına ciddi bir katkı sağlamış ve Hanbelî mezhebinin günümüze kadar bu şekliyle ulaşmasını temin etmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl'ın yaşadığı hicrî III. asır, Müslümanlar arasında ihtilafların arttığı, bu bağlamda eleştiri kültürünün geliştiği ve aynı doğrultuda eserlerin yazıldığı bir zaman dilimidir. Çoğunlukla, ehl-i hadîs tarafından kaleme alınan ve sahih İslâm'ı bidʻatçilere karşı savunma gayesiyle yazılan eserler Sünne ismiyle bilinir. Bu tür eserlerde, dinin aslına dönüşün; Resûlullah'ın sünnetine sarılmakla ve bu sünneti sonraki nesillere aktaran sahâbe, tâbiîn ve tebeu't-tâbiîn'in görüşlerine bağlılıkla mümkün olduğu vurgulanmakta, Havâric, Mürcie, Kaderiyye, Cehmiyye ve Şîa gibi bidʻat ehli olarak kabul edilen fırkalar sert şekilde eleştirilmektedir. Çalışmamızın temelini oluşturan Ebû Bekir el-Hallâl'ın kaleme aldığı Kitâbü's-Sünne hem Ahmed b. Hanbel'in sözlerini derlemesi açısından hem de yazıldığı asırdaki konulara ışık tutması bakımından oldukça değerlidir. Kitâbü's-Sünne'de Hâricîlik, Mürcie, Muʻtezile, Cehmiyye ve Şîa gibi fırkalar rivayet merkezli bir biçimde ele alınmış, Maʻbed el-Cühenî (ö. 83/702), Câʻd b. Dirhem (ö. 124/742), Cehm b. Safvân (ö. 128/745), Ebû Hanîfe (ö. 150/767), Dırar b. Amr (ö. 200/815), Ebû Bekr Abdurrahman b. Keysan el-Esamm (ö. 200/816), Bişr el-Merîsî (ö. 218/833), Ebû Duʻâd (ö. 240/854) ve Kerâbîsî (ö. 248/862) gibi şahısların bazı konulardaki görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca hilâfetin Kureyşîliği, devlet başkanına itaat, sahâbe arasındaki fazilet ve hilâfet sıralaması, Cemel ve Sıffin vakaları gibi siyasî olaylardan da söz edilmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl, bidʻat kabul ettiği mezheplerle ilgili genel bilgiler vermiş, onlarla ilişki kurulurken ne denli mesafeli olunması gerektiğini kendi mezhebinin fikrî alt yapısının gerektirdiği şekilde ortaya koymuştur. Örneğin; Hâricîlerin, Ahmed b. Hanbel ve takipçileri tarafından sevilmediklerini, Mürciî imamın arkasında namaz kılmanın caiz olmadığını, Kaderiyye'nin tekfire ne kadar lâyık olduğunu, üzerlerine kılıçla yürüme noktasında Cehmiyye'den daha şiddetli bir topluluk olmadığını, Şîa'nın Yahudilerle aynı konumda yer aldığını ifade etmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl ayrıca yukarıda isimleri zikredilen şahısları; Kur'ân, kader, Allah'ın sıfatları gibi konular hakkındaki tavırlarından dolayı sert şekilde eleştirmiştir. Eserdeki siyasî tavır incelendiğinde Ebû Bekir el-Hallâl, halifelerin Kureyş kabilesinden olması gerektiğini ispat etmeye çalışır. Bununla birlikte devlet başkanına itaatin bütün Müslümanlar için bir zorunluluk olduğunu vurgular. Muâviye b. Ebî Süfyan'ın (ö. 60/680) faziletine ayrıca değinen Ebû Bekir el-Hallâl, Hz. Peygamber (s) ile akrabalık bağından ötürü ona karşı kötü hisler beslemenin caiz olmadığını belirtir. Hallâl, Cemel ve Sıffin savaşlarının sonuçları ile alakalı ashâbın durumunun konuşulmasının uygun olmadığını, bu kısmın yalnızca Allah'ın takdirinde olduğunu söyler. Bu çalışmada söz konusu hususlar ortaya konularak değerlendirilecektir. Bunun için Kitâbü's-Sünne ve el-Hallâl'ın hayatı hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra Hallâl'ın, Kitâbü's-Sünne'de eleştiri yönelttiği mezhepler ve ileri gelenleri hakkındaki kanaatleri ile Hallâl'ın, sahâbe arasında cereyan eden kimi hadiselere bakışı değerlendirilecektir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü
6800
Projemize katkılarından dolayı SDÜ BAP birimine teşekkür ederim.
Ahl al-Hadith is the given name to people who adopt a narration-centered approach to religious matters in Islam. Hanbalism is one of the Sunni/creed/fiqh sects evaluating the issues of faith with a literal approach, and it was formed under the leadership of Ahmad b. Hanbal (d. 241/855). Abu Bakr al-Khallal (d. 311/923), one of the Ahl al-Hadith, had succeeded in having the scientific legacy left by Ahmed b. Hanbal and also succeeded in developing it. In the following periods, he was referred to as "the person who made Hanbalism a systematic sect". During the institutionalization of the sect, Abu Bakr al-Khallal made a significant contribution to the formation of the sect's theological infrastructure with the works he produced as well as the students he trained and ensured that the Hanbali sect survived in this form until today. Abu Bakr al-Khallal lived in the III. the century that was a period of time when conflicts were increased among Muslims, the culture of criticism developed in this context, and the books were written in the same directions. Mostly, the books which are written by the people of hadith and written with the aim of defending the sound of Islam against the innovators are known as Sunna. In such works, return to the origin of the religion; It is emphasized that it is possible by clinging to the Sunnah of the Messenger of Allah and by sticking to the views of the Messenger’s Companions, Tâbiîn and tebeu't-tâbiîn who transfer this sunnah to the next generations. Kitâbu's-Sunna, which was written by Ebû Bekir el-Khallal, forms the basis of our study, and it is very valuable in terms of compiling Ahmed b. Hanbel's words and shedding light on the issues of the century in which it was written. In the Kitâbu's-Sunna, sects such as Kharijite, Murjie, Muʻtazila, Jahmiyya and Shia were handled in a narration-centered manner, the views of people such as Maʻbed al-Juhenî (d. 83/702), Jâʻd b. Dirham (d. 124/742), Jehm b. Safwan (d. 128/745), Ebû Hanîfa (d. 150/767), Dırar b. Amr (d. 200/815), Abu Bakr Abdurrahman b. Keysan al-Esamm (d. 200/816), Bishr al-Merîsî (d. 218/833), Abu Duʻâd (d. 240/854) and Karâbîsî (d. 248/862) on some issues are included. In addition, political events such as the Qurayshism of the caliphate, obedience to the head of the state, the order of virtue and caliphate among the companions, and the cases of Jamel and Siffin were also mentioned. Abu Bakr al-Khallal gave general information about the sects that he accepted as bid'at, and showed how distant one should be when establishing relations with them, as required by the intellectual infrastructure of his sect. For example, he stated that the Kharijites were not liked by Ahmed b. Hanbal and his followers, and it is not permissible to pray behind a Murjii imam, how worthy of takfir is the Qadariyye, and there is no more violent group than the Jahmiyya at the point of walking against them with the sword, and the Shia are in the same position as the Jews. Abu Bakr al-Khallal also includes the persons whose names are mentioned above; he was harshly criticized for his attitudes on issues such as the Qur'an, destiny, and Allah's attributes. When the political attitude in his work is examined, Abu Bakr al-Khallal tries to prove that the caliphs must be from the Quraysh tribe. However, he emphasizes that obedience to the head of state is an obligation for all Muslims. Abu Bakr al-Khallal also mentioned the virtue of Muawiya b. Ebî Sufyan (d. 60/680). He states that it is not permissible to have bad feelings towards the Prophet (pbuh) because of his kindship. Khallal advocated that it is not appropriate to talk about the situation of the Companions and about the results of the wars of Jamal and Siffin, and this issue should be leaved to the will of Allah. The aim of the study is to evaluate the issues mentioned in Abu Bakr al-Khallal's work by revealing. For this reason, after giving a brief information about Abu Bakr al-Khallal's life and Kitâbu's-Sunna, it will be examined Khallal's opinions about the sects that are criticized in Kitâbu's-Sunna and their notable representants will also be discussed. Following these topics, Khallal's view on some events that took place among the Companions will be evaluated.
6800
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Project Number | 6800 |
Publication Date | June 15, 2022 |
Submission Date | January 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |