Batılılar tarafından fiili olarak sömürgeleştirilememiş tek Afrika ülkesi olan Etiyopya, 4. yüzyıl gibi erken bir tarihte Hıristiyanlığı benimsemiş ve Ortodoks bir geleneğe sahip olmuştur. Rakımının yüksek, etrafının Müslüman ülkeler ile çevrili olmasından dolayı Etiyopya, dış dünya ile bağını koparmak zorunda kalmış, bu sayede zamanla kendine has bir kimlik ve gelenek inşa etmeyi başarmıştır. Kadim bir Hıristiyan geleneğe sahip olan Etiyopya, Batı Hıristiyanlığı ile ise ilk defa 16. yüzyılda ülkeye gelen misyonerler yoluyla tanışmıştır. Batılı misyonerler, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar faaliyetlerde bulunmasına rağmen Etiyopya Kilisesi karşısında başarılı olamamışlardır. Ancak Etiyopya, 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren modernleşme düşüncesi ile kapılarını özellikle Protestan misyonerlere açmak zorunda kalmıştır. Ülkedeki Protestan nüfus 1950 yılına kadar yüzde bir civarında iken günümüzde bu oran yüzde yirmilere çıkmıştır. Bu hızlı değişimin arka planında ülkeye akın eden misyonerlerin çeşitli yöntemlerle yapmış olduğu faaliyetler, modernleşme süreci, ekonomik ve siyasi sebeplerden ötürü ülke yöneticilerinin misyonerlere olan bakış açısının değişmesi yatmaktadır. Bu çalışmada, Protestan misyonerlerin nasıl ve hangi aşamalar sonucunda başarılı oldukları sosyal, siyasi ve tarihsel açıdan incelenmektedir. Bu açıdan Etiyopya Ortodoks Tevhid Kilisesi’nin karakteristik yapısı, misyonerlik faaliyetlerinin ne zaman başladığı, Etiyopya Kilisesi’nin misyonerler ve misyonerlik faaliyetlerine karşı tavrı, misyonerlik faaliyetlerinin önünü açan unsurlar, misyonerlik faaliyetlerinde sağlık ve eğitim faktörlerinin rolü, Pentekostalizm’in ülke içindeki seyri gibi tartışmalar makalenin konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca bu çalışma, Etiyopya’daki misyonerlik faaliyetleri açısından 1950’li yılları esas almaktadır. Öncesinde misyonerlik faaliyetleri olmasına rağmen niçin başarılı olunamadığı, sonrasında hangi sebep ve motivasyonlardan dolayı ve hangi Protestan grubunun önemli derecede artış gösterdiği ele alınmaktadır. Ülkede faaliyet gösteren bütün misyoner cemiyetlerin dahil edilmesi bu çalışmanın sınırları içinde mümkün olmadığı için bu araştırmanın kapsamı Protestanlık içinde öne çıkan isimlerden bazıları verilerek Pentekostalizm ile sınırlandırılmıştır. Etiyopya’da Protestan misyonerliğinin mahiyetini ortaya koyabilmek için tarihsel süreç içinde teşekkülüne ve gelişimine değinmek gerekmektedir. Bu bağlamda özellikle Etiyopya Kilisesi’nin karakteristik yapısı hakkında bilgi verilmiş ve bu amaçla da betimleyici metot kullanılmıştır. Devamında bireysel olarak ortaya çıkan misyonerlik faaliyetleri tarihi bir seyir içinde incelenmiş, birbirleri arasındaki benzerlik ve farklılıklar ele alınmıştır. Söz konusu faaliyetlerin tarihsel analizi yapılırken misyonerlerin tutum ve tavırları, Etiyopya Kilisesi ile olan ilişkileri, sanayi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin misyonerlik faaliyetlerindeki etkisi gibi hususlar analitik bir gözle incelenmiştir. Bu çalışmanın hazırlanış aşamasında literatür taraması yapılmış, konu ile alakalı kitap ve makale gibi eserler incelenmiş ve konunun kavramsal çerçevesi oluşturulmuştur. Etiyopya, fiili olarak sömürgeleştirilmemiş bir ülke olması hasebiyle ülkedeki misyonerlik faaliyetleri kıtadaki diğer ülkelere nazaran farklı yönlere sahiptir. Zira Etiyopya’da misyonerler sömürge güçlerinin sağladığı ekonomik ve siyasi güçten mahrum bir şekilde faaliyetlerini yürütmek zorunda kalmıştır. Bu durum ise misyonerlerin başarı oranlarını doğrudan etkilemiştir. Ancak 20. yüzyıldan sonra yaşanan tecrübe ve değişimlerin misyonerlik faaliyetleri üzerinde kalıcı etkisi olmuştur. Bu cihetle misyonerler Afrika kıtasında sadece sömürge gücü ile değil teknolojik ve sanayi alanındaki gelişmelerle de faaliyetlerini etkin bir şekilde yapmaya başlamıştır. Hatta ikinci faktörün etkisinin birincisinden daha güçlü olduğu iddia edilebilir. Zira elli yıllık bir zaman diliminde bile Protestan nüfusun yüzde birlerden yirmilere çıkması bu iddiayı kanıtlar niteliktedir. Bu açıdan çalışmamız misyonerlik faaliyetlerinde özellikle sağlık ve eğitim faktörüne dikkat çekmekte, ayrıca Afrika kültürü ve geleneğine yakın olan Pentekostalizm’e vurgu yapmaktadır.
Ethiopia, the only African country that the Westerners have not colonized, embraced Christianity in the 4th century and established an Orthodox tradition. Due to its high altitude and being surrounded by Muslim countries, Ethiopia had to cut off its ties with the outside world and managed to establish a unique identity and culture over time. Ethiopia, having an ancient Christian tradition, encountered Western Christianity for the first time in the 16th century through missionaries who came to the country. Despite their activities from the 16th to the 20th century, Western missionaries were not successful against Ethiopian Christianity. However, Ethiopia had to open its doors, especially to Protestant missionaries, with the idea of modernization in the first half of the 20th century. While the Protestant population in the country was around one percent until 1950, today, this rate has increased to twenty percent. There are reasons in the background for this rapid change, such as activities of the missionaries who flocked to the country with various methods, the modernization process, the change in the perspective of the country's administrators towards the missionaries, and economic and political reasons. This study briefly examines how Protestant missionaries succeeded in social, political, and historical terms. In this respect, some issues such as the characteristic structure of the Ethiopian Orthodox Tewahedo Church, when the first missionary activities started, the attitude of the Ethiopian Church towards missionaries and missionary activities, the factors that paved the way for missionary activities, the role of health and education factors in missionary activities and the situation of Pentecostalism in the country creates the subjects of this article. In addition, this study is based on the 1950s in terms of missionary activities in Ethiopia. It is discussed why the missionary activities were unsuccessful before, after which reasons and motivations, and which Protestant group increased significantly. Because of it is not possible to include all missionary societies operating in the country within the limits of this study, the scope of this study is limited to Pentecostalism and some prominent missionaries in Protestantism. To reveal the nature of the Protestant missionary in Ethiopia, it is necessary to mention its formation and development in the historical process. In this context, the characteristic structure of the Ethiopian Church was introduced, and the descriptive method was used for this purpose. After that, the missionary activities that emerged individually were examined in a historical course, and the similarities and differences between each other were discussed. While making the historical analysis of the missionary activities, issues such as the attitudes of the missionaries, their relationship with the Ethiopian Church, the effects of the developments in the field of industry and technology on the missionary activities were analyzed with an analytical eye. In the preparation phase of this study, the literature was scanned, works such as books and articles related to the subject were examined, and the conceptual framework of the subject was created. Since Ethiopia is a non-colonized country, missionary activities have different aspects than in other African countries. Because the missionaries had to carry out their activities without the economic and political power provided by the colonial powers. This situation directly affected the success of the missionaries. However, the experiences and changes after the 20th century had a persistent effect on the missionary activities. In this respect, the missionaries effectively began to carry out their activities in the African continent not only with the colonial power but also with technological and industrial developments. It can even be claimed that the effect of the second factor is stronger than the first. The fact that the Protestant population increased from one percent to fifty within a fifty-year period proves this claim. In this respect, this study draws attention to the health and education factor in the missionary activities and emphasizes Pentecostalism, which is close to African culture and tradition.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2022 |
Submission Date | September 22, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |