Today, there is a disagreement as to whether inflation should be taken into account while paying fiat money debts or not. Those who defend the view that inflation should be taken into account while paying fiat money debts, mostly refer to Imam Abu Yusuf's view that fulus debts should be paid with its dirham value. According to these scholars, contemporary fiat moneys are the same as fulus in the past. Those who oppose the consideration of inflation are of the opinion that fiat money cannot be included in the scope of Imam Abu Yusuf's view. The disagreement to a large extend stems from the uncertainty as to whether contemporary fiat moneys fall within the scope of Imam Abu Yusuf's view. Therefore, in order to contribute to the discussion, it is of great importance to determine the cause and scope of Imam Abu Yusuf's view. The main aim of this research is to determine the cause of Imam Abu Yusuf's view and to clearly reveal the scope of his view. In order to achieve the goal, first of all, the views put forward in the classical fiqh literature regarding the scope of Imam Abu Yusuf's view in terms of the reason and subject of the debt were examined separately. In the light of these views, it has been tried to reach a conclusion about what the cause and scope of the provision is and finally whether today's nominal money can be included in the scope. Various opinions have been put forward in the classical period about the scope of Imam Abu Yusuf's view in terms of the reason and subject of the debt. The scope of the debt in terms of the reason is limited to the contract of sale and qard (loan), according to the prevailing opinion in the Hanafi school. Contrary to the findings of some contemporary researchers, debts caused by usurpation are not included in the scope. The scope of the debt in terms of the subject, according to some Hanafi scholars such as Abu al-Suud al-Misri, is limited to fulus debts. Ibn Abidin is of the opinion that in addition to the fulus, the billon that has a high copper rate is included in the scope. For this reason, it is not appropriate for some contemporary researchers especially Ömer Nasuhi Bilmen to include goods sold by weight measure or capacity measure (vazni and kayli) in the scope. Those who consider fiat coins to be the same as fulus in terms of inflation think that the dirham value is taken into account by Imam Abu Yusuf, especially in fulus debts, because the fulus were not created as money. However, the feature of not being created as money is not appropriate for the provision that inflation should be taken into account, and it is not a feature that affects the provision. If it had an effect on the provision, it should have been valid for wheat debts or userped fulus. In our opinion, the fact that inflation is taken into account in fulus debts and the payment is made with its dirham value is due to the fact that fulus are coins that complete the fraction of dirhams, which was the main currency of that period. In other words, the reason why inflation is taken into account in fulus debts and the payment is made with its dirham value is that the fulus are secondary coins traded with its dirham value. The use of fulus as secondary coins that completes the fraction of dirhams makes it possible to determine that they are traded with dirham value. In addition, the fact that the dirham value, not the dinar or other property value, was taken while paying the fulus debts according to Imam Abu Yusuf, clearly shows that the fulus were traded with dirham value at that time. Since this qualification is suitable for and affecting the provision, it can be explained why the payment in fulus debts is made with its dirham value rather than the dinar or other property values and it turns out that the reason why the same provision is not valid for wheat debts or userped fulus. In addition, the fact that the opinion of Imam Abu Yusuf is not mentioned in many Hanafi fiqh books can be explained by the fact that fulus have become the main currency from time to time. As a result, it is not appropriate for those who support the view that inflation should be taken into account in fiat money debts, to cite Imam Abu Yusuf's specific view about fulus.
Günümüzde itibari para borçları ödenirken enflasyonun dikkate alınmasının gerekip gerekmediği hususunda görüş ayrılığı bulunmaktadır. Enflasyonun dikkate alınması gerektiği görüşünü savunanlar, çoğunlukla İmam Ebû Yûsuf’un fels borçlarında dirhem değeri üzerinden ödeme yapılması gerektiği yönündeki görüşünü kaynak göstermektedirler. Onlara göre günümüzdeki itibari paralar, felslerle aynı hükümdedir. Enflasyonun dikkate alınmasına karşı çıkanlar ise itibari paraların İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamına dahil edilemeyeceği kanaatindedirler. Tartışma büyük ölçüde günümüzdeki itibari paraların İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamına dahil olup olmadığı konusundaki belirsizlikten kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla tartışmaya katkı sunabilmek için İmam Ebu Yusuf’un görüşünün illeti ve kapsamının ne olduğunu belirlemek büyük önem taşımaktadır. Bu araştırmanın temel hedefi, İmam Ebu Yusuf’un görüşünün illetini tespit ederek görüşün kapsamını net bir biçimde ortaya koymaktır. Hedefin gerçekleştirilebilmesi amacıyla öncelikle klasik fıkıh literatüründe İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamıyla ilgili ortaya konulan görüşler ayrı ayrı incelenmiştir. Bu görüşler ışığında hükmün illetinin ve kapsamının ne olduğu ve son olarak günümüzdeki itibari paraların kapsama dahil edilip edilemeyeceği hakkında bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. İmam Ebû Yûsuf’un görüşünün borcun sebebi ve konusu bakımından kapsamı hakkında klasik dönemde çeşitli görüşler ortaya konulmuştur. Borcun sebebi bakımından kapsamı, Hanefi mezhebindeki hâkim kanaate göre satım akdi ve karzla sınırlıdır. Kimi çağdaş araştırmacıların tespitlerinin aksine, sebebi gasp ve itlaf olan borçlar, kapsama dahil değildir. Borcun konusu bakımından kapsamı, Ebussuûd el-Mısri gibi kimi Hanefî bilginlere göre, fels borçlarıyla sınırlıdır. İbn Âbidîn ise felslerin yanında bir de katkı oranı yüksek mağşuş paraların kapsama dahil olduğu görüşündedir. Bu itibarla başta Ömer Nasuhi Bilmen olmak üzere kimi çağdaş araştırmacıların veznî ve keylî mal borçlarının kapsama dahil olduğu yönündeki yaklaşımları isabetli değildir. İtibari paraları enflasyon konusunda felslerle aynı hükümde görenler, İmam Ebû Yûsuf tarafından diğer paralardan farklı olarak özellikle fels borçlarında dirhem değerinin dikkate alınmasının, felslerin para olarak yaratılmamış olmasından kaynaklandığını düşünmektedirler. Hâlbuki para olarak yaratılmamış olma özelliği, enflasyonun dikkate alınması gerektiği yönündeki hükme münasib olmadığı gibi hükme tesir eden bir vasıf da değildir. Nitekim hükme tesiri olsaydı, söz gelimi karz olarak verilen buğday borcunda ya da sebebi gasb olan fels borçlarında aynı hükmün geçerli olması gerekirdi. Fels borçlarında enflasyonun dikkate alınıp ödemenin dirhem değeri üzerinden yapılması, felslerin o dönemdeki asıl para birimi olan dirhemlerin küsuratını tamamlayan bozuk paralar olmalarından kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle fels borçlarında enflasyonun dikkate alınıp ödemenin dirhem değeri üzerinden yapılmasının sebebi, felslerin dirhem değeri üzerinden işlem gören yardımcı paralar olmalarıdır. Felslerin dirhemlerin küsuratını tamamlayan yardımcı para olarak kullanılmaları, onların dirhem değeri üzerinden işlem gördükleri tespitini yapmaya imkân vermektedir. Öte yandan İmam Ebû Yûsuf’a göre fels borçları ödenirken dinar ya da başka bir mal değerinin değil özellikle dirhem değerinin esas alınması, o dönemde felslerin dirhem değeri üzerinden işlem gördüğünü net bir biçimde göstermektedir. Belirlenen bu illet hükme münasib ve hükme tesir eden bir vasıf olduğu için fels borçlarında ödemenin neden dinar ya da başka bir mal değeri üzerinden değil de dirhem değeri üzerinden yapıldığı izah edilebilmekte ve karz olarak verilen buğday borçlarında ya da sebebi gasb olan fels borçlarında aynı hükmün geçerli olmamasının sebebi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca birçok Hanefî fıkıh eserinde İmam Ebû Yûsuf’un görüşünden hiç söz edilmemesi, felslerin dönem dönem asli para birimi haline gelmesiyle izah edilebilmektedir. Günümüzde asli para birimi olarak kullanılan itibari para borçlarında enflasyonun dikkate alınması gerektiği görüşünü savunanların, İmam Ebû Yûsuf’un felslere özgü görüşünü kaynak göstermeleri isabetli değildir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2021 |
Submission Date | August 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |