The main purpose of the criminal procedure is to reveal the truth. The investigation
phase, which begins as soon as the public prosecutor is informed of a fact that causes
an impression that a crime may have been been committed, either through a report of
crime or any other way, is of serious importance in terms of revealing the truth, since
it includes the process of collecting evidence.
The Code of Criminal Procedure no. 5271 contains provisions that put the focus on
public prosecutors during the investigation phase. It is of great importance for the
public prosecutors, to fulfi ll their duties diligently in order for the criminal proceedings
can run as smoothly as possible.
In this study, it has been discussed whether the aforementioned omission acts
of a public prosecutor, who acts negligently in the form of not taking action in a
reasonable time in a serious part of the fi les that should be investigated in accordance
with his duty, can be considered within the scope of misuse of public duty regulated
in Article 257 of the Turkish Penal Code No. 5237. In addition, if it is accepted that
the aforementioned crime has occurred, whether the negligent acts in question can be
considered within the scope of a successive off ences has been included in the study as
another matter of discussion.
Ceza muhakemesi sürecinin temel amacı, maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Suç
şüphesinin yetkili makamlara intikali ile başlayan soruşturma evresi, delillerin
toplanması sürecini kapsamında barındırdığından maddi gerçeğin ortaya çıkarılması
hususu açısından ciddi önem arz etmektedir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılarını
ön plana alacak şekilde hükümler barındırmaktadır. Cumhuriyet savcılarının ceza
muhakemesi sürecinin mümkün olduğunca sağlıklı ilerlemesi açısından görevlerini
özenle yerine getirmeleri ciddi önem arz etmektedir.
Bu çalışmada; kendisine görevi gereğince tevdi edilen soruşturma dosyalarının ciddi
bir kısmında makul sürede işlem yapmamak şeklinde ihmali davranışlar gerçekleştiren
bir Cumhuriyet savcısının bahsi geçen ihmali davranışlarının 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 257’nci maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu kapsamında
değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu tartışılmıştır. Buna ek olarak bahsi
geçen suçun oluştuğunun kabulü halinde, söz konusu ihmali davranışların zincirleme
suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu bir diğer tartışma
hususu olarak çalışmada yer almıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1-2 Haziran-Aralık 2022 |