The work under examination, Saints and Postmodernism: Revisioning Moral Philosophy (Religion and Postmodernism) by Edith Wyschogrod—one of the most influential philosophers of the 20th century—addresses a critical issue confronting contemporary individuals: how to conceptualize morality in a postmodern era characterized by the profound destabilization of traditional normative structures. This book, regarded as one of the author’s seminal works, explores innovative pathways bridging philosophy, religion, and postmodernism. Wyschogrod approaches ethics through the narratives of saints, offering a compelling response to the postmodern critique that ethical norms are unattainable. She proposes that the lives of saints, as documented in hagiographic texts, serve as foundational sources for reimagining ethics within a perceived moral void. In her altruistic interpretation of hagiographies, the Other is not seen as an extension of the self but as a demand that confronts and challenges the self. This perspective reexamines one of the most pressing dilemmas of modern thought—the concept of alterity within consciousness—through the lens of hagiographic narratives. The book’s strengths lie in its multidisciplinary approach, seamlessly integrating religious, literary, cultural, and philosophical perspectives. Each chapter offers comparative analyses with thinkers from diverse fields and is supported by an extensive reference list, making it particularly valuable for academic studies and readers with prior expertise in the subject. However, the book may prove challenging for general readers due to its complex language and theoretical depth. Additionally, Wyschogrod’s phenomenological and hermeneutic methodologies have been critiqued for potential overgeneralizations that fail to account for cultural and religious diversity in her portrayal of saints. Her claims, which often transcend linguistic and historical contexts, could also be seen as contradictory. Despite these criticisms, Saints and Postmodernism remains a significant contribution to philosophical and religious studies. By anchoring its discourse in the altruistic ethics exemplified by saintly existence, the work continues to provide a meaningful framework for navigating moral philosophy in the postmodern landscape.
20. yüzyılın en önemli filozoflarından biri olan Edith Wyschogrod'un Azizler ve Postmodernizm (Saints and Postmodernism: Revisioning Moral Philosophy (Religion and Postmodernism) adlı incelediğimiz eseri, Postmodern çağda geleneksel normatif yapısı altüst olan ahlâkın nereden hareketle anlamlandırılacağına dair günümüz insanının yüzleştiği en önemli problemlerden birini kendisine konu edinmektedir. Bu eser yazarın, felsefe, din ve postmodernizm arasında yapıcı yeni yollar keşfetmeye çalıştığı en tanınmış eseridir. Yazar, neden azizlerin anlatıları üzerinden etiği yorumladığını, postmodernist dünya görüşünün yönelttiği eleştirileri dikkate alarak izah etmektedir. Eser, postmodernizmin etik normların mümkün olmadığı eleştirisine istinaden bu yoksunluk içerisinde azizlerin yaşamları üzerinden etiğin nasıl mümkün olacağına dair model sunmaktadır. Bu nedenle azizlerin hayatlarını kaleme alan hacıografik metinler yeni bir ahlâkî tutumun geliştirilmesinde hareket noktası kabul edilmektedir. Hacıografik özgeci yorumda Öteki, benliğin bir uzantısı değil, benliği sınırlandıran bir talep olarak yorumlanmaktadır. Dolayısıyla modern düşüncenin en önemli sorunlarından biri olan bilincin ötekilik kategorisi, hacıografik metinler üzerinden yeniden tesis edilmeye çalışılmaktadır. Dinî, edebî, kültürel, felsefî çok disiplinli yaklaşım içerisinde konuyu değerlendirmesi, her bölümde farklı alanlardaki düşünürlerle karşılaştırmalı olarak kendi iddialarını savunması ve çok geniş bir referans listesine sahip olması kitabın güçlü yanları olarak zikredilebilir. Konuya belli bir vukufiyet düzeyi olan okurlar ya da akademik çalışmalar için uygun olup bu itibarla anlaşılma güçlüğüne sahip olması yönüyle eleştirilebilir. Aynı şekilde fenomenolojik ve hermenötik metot çerçevesinde eserini kaleme alan yazar, azizler hakkında çeşitli kültür ve dinlerdeki farklılıkları göz ardı eden genellemeleri ile dil ve tarih zeminini aşan iddialar ortaya koyması ise bir çelişki oluşturması sebebiyle eleştirilere maruz kalabilir. Nihayetinde çağının gerçekliği ve birikimini göz ardı etmeyerek azizce varoluş ekseninde yazarın konu edindiği özgeci ahlâk teorisi sebebiyle eser, hem felsefî hem dinî çalışmalar için önemli bir kaynak görevi görmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy of Religion, Systematic Philosophy (Other) |
Journal Section | Book Review |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | November 22, 2024 |
Acceptance Date | December 2, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 2 Issue: 2 |