Stratejik konumu, verimli topraklarıyla tarih boyunca büyük devletlerin dikkatini çekmiş Hârezm bölgesinde, Selçuklu otoritesine karşı istiklâlini elde eden Hârezmşâhlar, (490-628/1097-1231) şüphesiz kısa zamanda Ortaçağ’ın en etkili Türk-İslâm devletlerinden biri hâline gelmiştir. Hârezmşâhlar, bilhassa Büyük Selçuklulara karşı bağımsızlıklarını elde etmeye çalıştıkları dönemden itibaren meşruiyetlerini sağlamak amacıyla Abbâsî Halifeliği (132-656/750-1258) ile temaslarda bulunmuş ve ilişkilerini her fırsatta artırmaya çalışan politikalar geliştirmişlerdir. Kuruluşundan son hükümdarı Celâleddin Hârezmşâh’a (617-629/1220-1231) kadar ülkelerini idare eden bütün Hârezmşâhlar, Abbâsîler ile münasebetlerin olumlu bir şekilde ilerlemesini amaç edinmiştir. Hârezmşâhlar Devleti’nin tam manasıyla teşekkülü ise özellikle İl Arslan (551-567/1156-1172) devrinde, Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in (511-552/1118-1157) vefatı sonrası yaşanan otorite boşluğu neticesinde gerçekleşebilmiştir. Nitekim bu çalışmada Hârezmşâhların kritik bir evresinde tahta çıkarak bağımsız bir devlet tesis etme yolunda ilerleyen İl Arslan’ın, dış politikada da halifeliğe karşı izlediği siyaset incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 2 |