Turkey; It has the richness and diversity that few countries have in terms of natural and cultural assets where ancient civilizations lived. It is above a geography that has universal responsibilities for the protection of the natural, historical and cultural heritage of the areas where these assets are located. The areas in Turkey where there are cultural and natural assets with international and national resource values that need to be protected are registered as protected areas and are guaranteed in our constitution. In some protected areas, the protection status may have more than one legal basis, as the standards for protected areas are not clearly defined in our country. This situation necessitates the determination of principles, standards and criteria in accordance with the national and international criteria of the areas related to the protection of natural assets and the proposals for solutions to the problems experienced.
In this article; It is aimed to present new approaches to solve the problems experienced due to the overlapping of the definitions made within the framework of the legislation due to the fact that the laws regarding the protected areas in our country have a multi-layered protection status.
Türkiye; kadim uygarlıkların yaşadığı, doğal ve kültürel varlıklar açısından çok az ülkenin sahip olduğu zenginliğe ve çeşitliliğe sahiptir. Sönmez’e (2005) göre, bu varlıkların içinde bulunduğu Türkiye, tarihsel ve kültürel mirasının korunmasında evrensel sorumlulukları bulunan bir coğrafyanın üstündedir.
Türkiye’de uluslararası ve ulusal kaynak değerlerine sahip korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu alanlar korunan alan olarak tescil edilmiş ve anayasamızda güvence altına alınmıştır. Ayrıca bu alanların korunması için 2658 sayılı Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair, Türkiye Cumhuriyetinin Katılmasının Uygun Bulunduğu Hakkındaki Kanun ve 3534 sayılı Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkındaki Kanun ile uluslararası sözleşmelere taraf olunmuştur.
Ülkemizde korunan alanlarla ilgili standartların açık bir şekilde tanımlanmaması nedeniyle bazı korunan alanlarda, koruma statüsü birden çok yasal dayanağa sahip olabilmektedir. “Ersoy ve Hoşbaş’a (2003) göre, bu durum korunan alanların ulusal ve uluslararası kriterler doğrultusunda yeniden tanımlanması ve sınıflandırılmasında, kullanılacak ilke standart ve kriterlerin belirlenmesini ve yaşanan sorunlara çözüm önerilerinin getirilmesini zorunlu kılmaktadır.”
Bu makalede; ülkemizde korunan alanlarla ilgili yasaların çok katmanlı bir koruma statüsüne sahip olmasından dolayı mevzuat çerçevesinde yapılan tanımlamaların birbiriyle çakışması nedeni ile yaşanan sorunların çözümlenmesi için yeni yaklaşımların ortaya konulması amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | May 17, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 1 |
The articles in KMUJENS are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License. Commercial use of the content is prohibited. Articles in the journal can be used as long as the author and original source are cited.