Object: The aim of this study is to determine if
cognitive distortions and dysfunctional attitudes
create trends to crises states.
Method: 50 crisis patients were matched with
control group by means age, sex and education.
AH subjects were given an interview form and Beck
Depression Inventory, Beck Anxiety Inventory, Automatic
Thoughts Ğuesstionnaire, Dysfunctional
Attitude Scale.
Results: Crisis patients had higher scores than
the control group in ali scales. İn addition, parental
divorces or separation, loss of a significant other
by death, other psychological traumas, verbal,
physical or sexual abuse and suicide attempts
were the risk factors in crisis situations. Conclusion: We found that the frequency of
the cognitive distortions and dysfunctional attitudes
in crisis cases were more than the control cases.
This result may show that the cognitive limitations
of these persons can be effective on arising of the
crisis situations and it has been thought that cognitive
therapy approaches can be useful in the crisis
intervention. Moreover, it's necessary to bring the
prevention services to persons and groups with the
indicated risk factors.
Amaç: Bu araştırmanın amacı bilişsel çarpıtmalar
ve foksiyonel olmayan tutumların kriz durumuna
yatkınlık yaratıp-yaratmadığının belirlenmesidir.
Yöntem: Araştırmada 50 kişiden oluşan kriz vakaları
grubu ile onlar ile cinsiyet, yaş ve eğitim süresi
yönlerinden eşleştirilmiş 50 kişiden oluşmuş
bir kontrol grubu kullanılmış ve bu kişilere bir anket
formu ile Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete
Envanteri, Otomatik Düşünceler Ölçeği ve Foksiyonel
Olmayan Tutumlar Ölçeği uygulanmıştır.
Bulgular: Kriz grubu ile kontrol grubunun uygulanan
bütün ölçeklerden aldıkları puanlar arasında
istatistiksel bakımdan anlamlı fark olduğu görülmüştür.
Ayrıca anne-baba ailesi parçalanmış bir
kişi olmak, bir yakınını ölüm ile kaybetmek, kayıp
dışında ruhsal travmalar yaşamış olmak, sözel, fiziksel
ya da cinsel istismara uğramış ya da uğruyor
olmak ve daha önce intihar girişiminde bulunmuş
olmak kriz durumu yaşamada risk faktörüdür.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmanın bulguları
kriz vakalarında bilişsel çarpıtmaların ve fonksiynel olmayan tutumların sıklığının kontrollerden istatistiksel
bakımdan anlamlı düzeyde daha yüksek
olduğunu göstermiştir. Bu sonuç kriz durumunun
ortaya çıkmasından bu kişilerdeki bilişsel sınırlılığın
etkili olabileceğini ve krize müdahale yaklaşımında
hatalı otomatik düşünceleri ve fonksiyonel olmayan
tutumları ele alan bilişsel terapi yaklaşımlarının yararlı
olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca belirlenen
risk faktörlerini taşıyan kişi ve grupların saptanarak
bunlara koruyucu hizmetlerin götürülmesi
gereklidir.
Other ID | JA64AF87ZT |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 1999 |
Submission Date | June 1, 1999 |
Published in Issue | Year 1999 Volume: 7 Issue: 2 |