Amik, Gavur and Golbasi Lakes wetland soils’s
in the East Mediterranean Region were selected as the research area. Quantitative
clay analysis was performed by means of factorial method to determine clay
mineral contents and distributions of soils. Clay mineralogy analysis was
domination of smectite mineral soils, and was followed by palygorskite, illite,
vermiculite and kaolinite, respectively. The higher calcium level in the soil
and the basicity of the soil pH make smectite the predominant mineral, thus
providing favorable conditions. The presence of palygorskite mineral in all
soils indicates that the richness of calcium and magnesium in the basement lake
basins is a favorable condition for this mineral to maintain its stability. Having
no statistical differences found among clay mineral types in the plain soil was
due to presence of similar factors for clay mineral formation conditions in all
soils in the plain and the different timing of drying practises, consequently,
occuring some physical and chemical differences did not affect much on clay minerals formation.
Doğu Akdeniz Bölgesindeki Amik, Gavur ve
Gölbaşı Gölleri sulak alan toprakları araştırma alanı olarak seçilmiştir. Toprakların
kil minerali içeriklerini ve dağılımlarını belirlemek amacıyla çarpım faktörü
yöntemi ile kantitatif kil analizi yapılmıştır. Kil mineralojisi analizinde
baskın mineral tipi smektit olarak bulunmuş, bunu bulunma yüzdelerine göre
paligorskit, illit, vermikulit ve kaolinit mineralleri takip etmiştir. Topraktaki
yüksek kalsiyum düzeyi ve toprak pH’ sının bazik olması smektitin baskın
mineral olması uygun koşulları sağlamaktadır. Paligorskit mineralinin tüm
topraklarda bulunması, bazik karakterli göl tabanlarında kalsiyum ve
magnezyumun zengin olması, bu mineralin kararlılığını devam ettirmesi için
uygun koşullar olduğunu göstermiştir. Ova toprakları arasında kil minerali
tipleri arasında istatistiki bir farklılığın bulunmaması, kil minerali oluşum
koşullarını sağlayan temel faktörlerin bütün ova topraklarında benzer özellikte
olmasından kaynaklandığı, ovalar arasındaki başta amenajman olmak üzere kurutma
çalışmalarının farklı zamanlarda olması ve bunlara bağlı olarak oluşan bazı
fiziksel ve kimyasal farklılıkların, kil mineralleri oluşumları üzerine çok
fazla etkili olmadığını göstermiştir.
Bölüm | TOPRAK BİLİMİ (Soil Science) |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2017 |
Kabul Tarihi | 22 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 20 Sayı: 4 |