Öz
Giriş: Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'ne göre "kanunca göredaha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan” olarak tanımlanır. Ceza yasalarımızda 12 yaşını doldurmuş ve 15 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğunu belirlemede “fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği”hususunda değerlendirme yapılması önem arz etmektedir.
Gereç ve Yöntem:Çalışmamız; hastanemiz Adli Tıp Anabilim Dalı'na TCK 31. Madde açısından ceza ehliyeti değerlendirmesi için 01/01/2016 - 31/12/2016 tarihleri arasında gönderilen 50 çocuğa ait düzenlenen raporların geriye dönük incelenmesi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Çalışmamızda rapor düzenlenen çocuklardan 30'nun (%60) ceza ehliyetinin tam olduğu, 20'sinin (%40) ise söz konusu fiiller yönünden ceza ehliyetinin olma-dığı sonucuna varılmıştır.
Tartışma ve Sonuç:Suça sürüklenen çocuk bireysel olarak değil toplumsal ve çevresel etmenlerle beraber değerlendirilmelidir. Çocuğu merkeze koyan ama sosyal çevresi, ekonomik durumu gibi tüm etmenleri içine alan programlar geliştirilmelidir. Çocuk merkezli suç önleme çalışmaları için kamu desteği sağlanmalı ve sivil toplum örgütleri ile ortak projeler yürütülmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 26, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 9 Issue: 4 |