Abstract
Objective: We aimed to investigate the relationship between depression-anxiety frequencyand biochemical parameters in patients admitted to the Internal Medicine Policlinic.
Materials and Methods:401 patients who applied to Ordu University-Ministry of Health Education and Research Hospital Internal Medicine policlinic between 2012-2014with various complaints were taken into the study. Beck Anxiety and Depression Scale were administered. According to the complaints of the patients, the results of the de-sired examination (hemogram, biochemistry, hormone, HbA1c) were recorded.
Results: Of the 401 patients studied, 325 were female(81%) and 76 were male (19%). The mean age was 50.07± 14.23 (min 18 -max 84). 401 Patient Beck-Anxiety and Beck-Depression questionnaires were administered. 54.9%(n = 218) mild anxiety, 35.9% (n = 144) middle anxiety and 9.7% (n = 39) severe anxiety symptoms were included in the Beck-Anxiety Questionnaire. 39.9% (n = 160) were normal, 29.2% (n = 117) were mild depression, 15.2% (n = 61)were depressed and 15.7% (n = 63) Severe depression was diagnosed. In those with severe anxiety in our study, we found a significantly higher level of uric acid compared to those with mild to moderate anxiety. There was also positive correlation between anxiety severity and uric acid. We havenot found any correlation with other blood parameters.
Conclusion: Beck anxiety and Beck depression questionnaire for the patients with complaints to the outpatient cli-nic and chronic illnesses can be used to diagnose unexplai-ned and / or hidden anxiety and depression disorders earlyand appropriate treatment. Elevations in serum uric acid levels seem to be protective against anxiety disorders. It would be appropriate to demonstrate the pathophysiological andclinical effects of this in larger studies.
Öz
Amaç:İç Hastalıkları polikliniğine başvuran hastalarda depresyon-anksiyete sıklığı ve biyokimyasal parametrelerle ilişkisi olup olmadığını göstermeyi amaçladık.
Materyal ve Metod: Ordu Üniversitesi-Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları polikliniğine 2012-2014 tarihleri arasında çeşitli şikayetlerle başvuran 401 hasta çalışmaya alındı. Hastalardan onam alınarak Beck Anksiyete ve Depresyon Ölçeği uygulandı. Hastaların şikayetlerine göre istenilen tetkik (hemogram, biyo-kimya, hormon, HbA1c) sonuçları kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 401 hastanın 325’i kadın (%81), 76’sı erkek (%19) idi.Yaş ortalaması 50,07±14,23 (min 18 -max 84) idi.401 Hastaya Beck-Anksiyete ve Beck-Depresyon anketleri uygulandı. Beck-Anksiyete anketi uygulanan hastaların %54,4 (n=218)hafif anksiyete, %35,9(n=144) orta anksiyete, %9,7(n=39) ağır anksiyete tanısı konuldu. Beck-Depresyon anketi uygulanan hastaların %39,9(n=160) normal, %29,2(n=117)hafif depresyon, %15,2(n=61) orta depresyon, %15,7 (n=63) ağır depresyon tanısı konuldu. Çalışmamızda ağır anksiyetesi olanlarda, hafif ve orta anksiyetesi olanlara göreanlamlı oranda yüksek ürik asit düzeyi tespit ettik. Ayrıca anksiyete şiddeti ile ürik asitarasında pozitif korelasyon mevcuttu. Diğer kan parametreleri ile bir ilişki saptamadık.
Sonuç: İç Hastalıkları polikliniğine şikayetleri nedeni ile ve kronik hastalıklarının takibi amacı ile başvuran hastalara yönelik yapılan Beckanksiyete ve Beck depresyon anketi ile tanı almamış ve/veya gizli kalmış anksiyete ve depresyon bozukluklarının erken dönemde tanısı konulup, uygun bir tedavi başlanabilir. Serum ürik asit düzeyindeki yük-selmeler, anksiyete bozukluğundan koruyucu gibi gözükmektedir. Bunun patofizyolojik ve klinik etkilerinin daha geniş çaplı çalışmalarda gösterilmesi uygun olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Makaleler 1 |
Authors | |
Publication Date | January 8, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 1 |