Kadınların doğuma bakış açılarının bir sonraki nesle “korku” olarak aktarılmasıyla, nesiller boyu “doğum, korkulan bir fenomen” olarak algılanır. Doğum sonu psikolojik yönden daha sağlıklı olmanın yolu, kadının doğuma yönelik güzel anılar biriktirmesinden ve olumlu duygular hissetmesinden yani doğum memnuniyetinden geçer. Sağlık personelinin olumlu veya olumsuz tutumları gebelerde doğum korkusuna yön verebilmektedir. Bu makalenin amacı doğum korkusunda dışsal faktörlerin katkısını incelemek, korkuyu dönüştürme yöntemlerini örneklendirerek, klinisyenlerin zihin-beden bağlantısına dikkatlerini çekerek, holistik bakım doğrultusunda sunmaktır. Sağlık personeli doğum yapan kadın ile şiddetsiz iletişim teknikleri doğrultusunda yargılamadan, şefkatli bir dille ve ihtiyaç odaklı bir doğum bakım modeli sunabilir. Doğum öncesi dönemde farkındalıkla doğuma hazırlık eğitim modelinin kullanılması, doğum ortamlarının iyileştirilmesi, doğum sırasında gebelerin ihtiyacı olan mahremiyetin sağlanması ile başlanabilir. Doğum başladığı andan itibaren desteklenmiş, sıcak ortamlarda, yargılayıcı tutumdan uzak, şefkat dilli bir yaklaşım, doğum memnuniyetini arttırabilir. Bu yolla olumsuz doğum hikayeleri azalıp, gelecek nesillere güzel doğum hikayeleri ve korkusuz doğumlar bırakılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |