The purpose of this study is to investigate administrative functionality and direct or indirect economic, social and cultural problems arising from hinterland practice (enrollment zone), still in use at Turkey. A mixed, descriptive design was used with the help of both qualitative and quantitative data. Qualitative data for ‘principals' view about enrollment zone was gathered with a semi-structured interview form and quantitative data for students'social, economic and cultural level was gathered with a survey. According to findings social, economic and cultural capital levels of the families are parallel with the academic achievement levels of the schools which they are residing in the enrolment zone. “Enrollment Zone” (Hinterland) Practice is contrast with social and judicial rights. This procedure restrains students' freedom of movement, mobility so that students could not feel themselves freely while choosing their schools. Not having an absolute right for enrolling in a school makes society divide into classes and reproduces social classes. According to the findings, this procedure is violated by some individuals and groups easily and it is thought that it is non-functional and ineffective.
enrolment zone hinterland social-culturel-social capital social justice equality school choice
Bu araştırma ülkemizde halen yürürlükte olan kayıt alanı uygulamasının yönetsel olarak işlevsel olup olmadığını belirlemek, uygulamadan doğan doğrudan ve dolaylı sosyal problemleri incelemek amacıyla yapılmıştır.Araştırmada nicel ve nitel verilerin birlikte değerlendirildiği karma, betimsel bir desen kullanılmıştır.Araştırmanın verileri “Kayıt Alanı Uygulamasına Yönelik Okul Yöneticileri Görüşleri” adlı yarı yapılandırılmışgörüşme formu ile, “Öğrencilerin Sosyal ve Ekonomik Durumları” anket formu ile toplanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre ailelerin sosyal, ekonomik ve kültürel sermaye düzeyleri, kayıt alanına dâhil oldukları ve çocuklarını gönderdikleri okulların başar düzeyleri ile paralellik göstermektedir. Bu durum seçmeözgürlüğünün kısıtlandığını, eğitim hizmetine ulaşmada eşitlik ve kolaylık ilkelerinin göz ardı edildiğini, topluma egemen olan sınıflı yapının desteklendiğini ve sosyal adaletsizlik yaratıldığını göstermektedir. Bununla birlikte bu araştırmada ulaşılan verilere göre uygulamanın bazı kişi ve gruplar tarafından kolaylıkla delinerek esaslar dışına çıkılabildiği, uygulamanın yönetsel olarak da başarısız ve işlevsiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 1 Issue: 1 |