The formation of modernity in Eurocentrist historiography is based on the Renaissance, Enlightenment, Reformation, French Revolution and Industrial Revolution. Although it was built in the context of developments specific to European history, modernity is presented as a global phenomenon. While modernity aimed at a definite intellectual break from the period before it, it also came into conflict with traditional elements. By excluding traditional knowledge and lifestyles, new guides of the modern period have been defined. Along with the Enlightenment, modernity, especially using the rationality discourse, put forward the promise of establishing a better future for humanity under the leadership of reason and science. However, the developments reflected a world in which the promises of the Enlightenment and modernity did not come true. Postmodernists criticized modernity from this point of view and argued that the instrumentalized mind did not liberate the individual and that modernity could not offer a solution in understanding and managing the world. Postmodernists, who have touched on the crisis of modernity, have also been criticized from time to time with inadequacy. Therefore, by referring to the possibility of a return to traditionalism, Dugin drew attention to the positive aspects of modernity and the opportunities of postmodernism. He also brought a different interpretation to postmodernist discussions. Within the scope of this study, after drawing a framework of modernity and postmodernity, Dugin's criticisms of modernity are shared.
Batı-merkezci tarih yazımında modernitenin oluşumu Rönesans, Aydınlanma, Reform, Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi’ne dayandırılmaktadır. Avrupa tarihine özgü gelişmeler bağlamında inşa edilmiş olmasına karşılık modernite, küresel bir olgu olarak sunulmaktadır. Modernite, kendisinden önceki dönemden kesin bir düşünsel kopuşu amaçlarken aynı zamanda geleneksel olan unsurlarla da çatışmaya girmiştir. Geleneksel bilgi ve yaşam biçimleri dışlanarak, modern dönemin yeni rehberleri tanımlanmıştır. Aydınlanma ile birlikte modernite, özellikle rasyonalite söylemini kullanarak aklın ve bilimin önderliğinde insanlık için daha iyi bir gelecek kurma vaadini ortaya atmıştır. Ancak yaşanan gelişmeler, Aydınlanma’nın ve modernitenin sözlerinin gerçekleşmediği, aksine kriz içinde bir dünyayı yansıtmıştır. Postmodernistler, moderniteyi bu açıdan eleştirmiş, araçsallaştırılan aklın bireyi özgürleştirmediği, dünyanın anlaşılması ve idaresinde modernitenin bir çözüm ortaya koyamadığı öne sürmüştür. Modernitenin krizine değinen postmodernistler de zaman zaman yetersizlikle eleştirilmiştir. Dolayısıyla, postmodernistler karşısında, geleneksele dönüşün imkânının varlığına değinerek, bunu yapmak için de modernitenin olumlu yönleriyle ve postmodernizmin fırsatlarına dikkat çeken Dugin, bu tartışmalara farklı bir yorum getirmiştir. Bu çalışma kapsamında modernite ve postmoderniteye ait bir çerçeve çizildikten sonra Dugin’in modernite eleştirilerine yer verilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Publication Date | December 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |