Egemen bir sosyo-kültürel ve manevi görüngü olan din, tüm dünyada
kendiliğinden gerçekleşen insan faaliyetlerini farklı şekillerde kontrol eder.
Ayrıca kutsal kitapların göz ardı ettiği sosyal gelenekleri, görenekleri ve
insan davranış kalıplarını ve bunlardan türetilen kuralları ve yasaları da
yasaklamaktadır. Önde gelen sosyal kurumlardan biri olan din, bir toplum
içindeki inananlar tarafından izlenecek farklı kodları yürürlüğe koymaktadır.
Bu tür sosyal kodlar bazen psikolojik durumları, özellikle farklı bilişsel
uygulamaları çok yönlü bir şekilde kısıtlar. Böylece din, insan zihnini ve
sosyalleşme sürecini azami ölçüde kontrol etmek amacıyla farklı toplumsal
düzenleri tanımlar ve pekiştirir. İnsanların nöro-bilişsel motor
davranışlarının bir tezahürü olan jestler, dünyanın birçok yerinde bu tür
kuralcı din kodları tarafından denetlenmektedir. Bengalce konuşulan bölgede,
İslami kurallar ve yasalar, kamusal işlevlerde el hareketlerini, özellikle de
sol elin hareketlerini çok kaba bir davranış olarak ele alır. Bu bölgedeki
insanlar, bu tür dini kuralları takip etme yöntemi olarak, bu elin
hareketlerini farklı sosyal ve dini faaliyetlerde çok kuvvetli bir şekilde
kontrol etmektedir. Bazen, dini değerlerin ve geleneklerin baskısı nedeniyle,
halka açık yerlerde yapılan sol el hareketlerinden -bir tür kendiliğinden olan
bilişsel tahrik- kaçınmaları gerekir. Bu makale, hem Bengalce konuşan
insanların sol el tabularının doğasını hem de sol elin jest üretimi esnasında
kısıtlı zamansal ve uzamsal oranlar ile kontrollü kullanımını incelemektedir.
Religion, a
dominant socio-cultural as well as spiritual phenomenon, controls spontaneous
human activities in different ways all over the world. It also prohibits social
traditions, customs, and human behavioral patterns which are disregarded by the
holy books as well as the rules and laws derived from these. As one of the leading
social institutions, religion brings different codes into force to be followed
by the believers within a society. Such social codes sometimes restrain their psychological
states, especially different cognitive practices, in multifarious ways. Thus religion
always defines and reinforces different social orders with a view to
controlling, to the maximum extent, the human mind and the process of
socialization. Gesture as a manifestation of neuro-cognitive motor behavior of human
beings is also moderated by such prescriptive codes of religion in many parts
of the world. In the Bengali-speaking area, Islamic rules and laws treat hand
gestures, especially the movements of the left hand, in public functions as
very rude behavior. People in this region, as a method of following such
religious inscriptions, overwhelmingly control the movements of this hand in
different social and religious activities. Sometimes they need to avoid
publicly performed left hand gestures—a form of spontaneous cognitive
incitement—due to the pressure of religious values and customs. This paper
examines the nature of left hand gestural taboos of Bengali speaking people as
well as very controlled usage of the left hand with limited temporal and
spatial proportions while producing gestures.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies, Turkish Folklore |
Journal Section | Translations |
Authors | |
Translators | |
Publication Date | March 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 4 |