Melek Özlem Sezer focuses on the reflection of gender difference in fairy tales in her work titled Fairy Tales and Gender and she opposes seeing fairy tales as simple narratives for children. In the tales, it is stated that the cultural code map is drawn by using subconscious symbols and genetic memory for individuals within the framework of elements such as patriarchy, marriage, virginity, beauty and competition. It also touches on the importance of gender-based discourse and behavior in the plot in fairy tales and gives examples on the subject. The work contains important information about the ideology of fairy tales for those who will study on fairy tale researches and for readers interested in this field. Melek Özlem Sezer received the 2010 Oğuz Tansel Folklore Award with this work. Sezer, who evaluates fairy tales in the context of gender, says that tales are the most adhering to tradition among all types of literature and that the changes of the age are continued without much consideration. Generally, she states that women are always hesitant, fearful, unable to say what they think directly, and are excluded. The book, which is designed as a tale analysis, is in my opinion based on a very comprehensive and analytical study.
Melek Özlem Sezer, Masallar ve Toplumsal Cinsiyet adlı çalışmasında toplumsal cinsiyet farkının masallardaki yansıması üzerinde durmakta, masalların çocuklara hitap eden basit anlatılar olarak görülmesine karşı çıkmaktadır. Masallarda bilinçaltı simgeler ve genetik hafıza kullanılarak ataerkil, evlilik, bekâret, güzellik ve rekabet gibi unsurlar çerçevesinde bireylere kültürel kod haritası çizildiği ifade edilmektedir. Sezer, ayrıca masallardaki olay örgülerinde cinsiyete bağlı söylem ve davranışların önemine değinmekte ve konuyla ilgili örnekler vermektedir. Eser, masal araştırmaları üzerine çalışma yapacak olanlara ve bu alana ilgi duyan okuyucular için masalın ideolojisi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Melek Özlem Sezer, bu çalışmasıyla 2010 Oğuz Tansel Halkbilimi Ödülü’nü almıştır. Masalları toplumsal cinsiyet bağlamında değerlendiren Sezer, masalların tüm yazın türleri içerisinde geleneğe en çok bağlı kalınarak sürdürülen tür olduğunu ve çağın değişimleri çok gözetilmeden devam ettirildiğini söylemektedir. Genellikle kadınların masallarda hep çekinen, başına kötü şeyler gelen, korkan, düşündüklerini doğrudan söyleyemeyen kişiler olduklarını ve dışlandıklarını ifade etmektedir. Bir masal analizi olarak tasarlanmış olan kitap kanaatimizce oldukça kapsamlı ve çözümleyici bir incelemeye dayanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | March 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 8 |