İnsanoğlu için üç önemli geçiş evresi vardır. Bu evreler sırasıyla doğum, evlilik ve ölüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın ana konusunu geçiş evrelerinin sonuncusu olan ölüm oluşturmaktadır. Ölüm, en eski çağlardan beri insanoğlu tarafından anlamlandırılmaya çalışılan, sonrasının bilinmezliği ile merak uyandıran ve aynı zamanda bu bilinmezliğe bağlı olarak korkulan olmuştur. Bu çerçevede insanoğlu, ölüm etrafında içinde bulunduğu topluluğun inancına ve kültürüne göre birbirinden farklı inanmalar geliştirmiştir. Bilindiği üzere Türk toplumlarında da, geçiş dönemleri eski dönemlerden beri önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada, Anadolu’da diğer topluluklara nazaran orijinalliğini daha çok korumaya ve asimile olmaktan kaçınmaya çalışmış bir topluluk konumunda bulunan Sıraçları, bu topluluktaki ölüme dair inanışları, ölüm öncesi ve sonrası uygulanan ritüelleri ele almayı amaçladık. Ayrıca Sıraçların Anadolu’daki diğer topluluklar ile olan benzerlikleri de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, Sıraç Alevilerinin nüfus bakımından yoğun olarak yaşadığı Tokat, Sivas, Amasya ve Yozgat illerinde belirlenen sekiz Sıraç köyü araştırmamızın sahasını oluşturmuştur. Araştırmamız nitel araştırma prensiplerine uygun olarak yapılan derinlemesine görüşmeler sonucu ortaya çıkmıştır.
There are three important transitional stages for human beings. These stages are respectively birth, wedding and death. The main subject of this study is death, which is the last of the transitional stages. Death has been tried to be interpreted by human beings since ancient times, arousing curiosity with the obscurity of the aftermath, and at the same time feared due to this obscurity. In this framework, mankind has developed different beliefs from each other according to the belief and culture of the community around death. As it is known, transition periods have had an important place in Turkish societies since ancient times. In this study, we aimed to deal with the Sıraçs, a community that tried to preserve its origin more than other communities in Anatolia and to avoid assimilation, the beliefs about death in this community, and the rituals practiced before and after death. In addition, the similarities of Sıraçlar with other communities in Anatolia were tried to be revealed. In this context, eight Sıraç villages in the provinces of Tokat, Sivas, Amasya and Yozgat, where Sıraç Alevis live intensely, constituted the field of our research. Our research emerged as a result of in-depth interviews conducted in accordance with the principles of qualitative research.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 14 |