Natural heritage is the physical and biological values that the earth has and must be protected. Natural heritage includes natural sites with a cultural dimension, cultural landscape, physical and biological values. Traditional culture and life impose respect and protection for nature in societies. It is possible to see the effects of traditions on people and the environment from the past to the present. One of them is the effect of tradition on nature conservation. If traditions and traditional teachings adopt respect for nature, it means that a culture of protecting nature has also been formed in that society. The Circassian society, which adheres to its traditions, has also respected and protected the natural areas they see as sacred places for centuries. Traditions for the protection of nature have manifested themselves in all aspects of the Circassian life for centuries and have adopted this as a way of life. However, with the wars and state policies that started from the 19th century, the Circassians lost their rights on the lands they lived in. This has caused them to lose their protection and development culture on natural heritage sites. The changing population structure with the state policies in the North Caucasus region, which is the homeland of the Circassians, has also been reflected in the natural heritage areas. With the loss of the influence of the local people and their traditional culture on the region, the sacred forests, groves, gardens and areas of the special agricultural system within the scope of natural heritage have largely disappeared.
Doğal miras, yeryüzünün sahip olduğu, korunması gereken fiziki ve biyolojik değerlerdir. Doğal miras, kültürel boyutu olan doğal sitleri, kültürel peyzajı, fiziki ve biyolojik değerleri kapsar. Geleneksel kültür ve yaşam toplumlarda doğaya saygıyı ve korumayı benimsetmektedir. Geçmişten günümüze kadar geleneklerin insan ve çevre üzerindeki etkisini görmek mümkündür. Bunlardan birisi de geleneklerin doğa koruma üzerindeki etkisidir. Gelenekler ve geleneksel öğretiler doğaya saygıyı benimsetiyorsa, o toplumda doğayı koruma kültürü de oluşmuş demektir. Geleneklerine bağlı olan Çerkes toplumu da kutsal mekân olarak gördükleri doğal alanlara yüzyıllar boyunca saygı duymuş ve onları korumuştur. Doğanın korunmasına yönelik gelenekler, yüzyıllar boyunca Çerkeslerin hayatlarının her alanında kendini göstermiş ve bunu bir yaşam biçimi olarak benimsemişlerdir. Fakat 19. yüzyıldan itibaren başlayan savaşlar ve devlet politikaları ile birlikte Çerkesler yaşadıkları topraklar üzerindeki haklarını kaybetmişlerdir. Bu da doğal miras alanları üzerindeki koruma ve geliştirme kültürlerini kaybetmelerine neden olmuştur. Çerkeslerin ana yurdu olan Kuzey Kafkasya bölgesindeki devlet politikaları ile birlikte değişen nüfus yapısı, doğal miras alanlarına da yansımıştır. Yerel halkın ve geleneksel kültürünün bölge üzerindeki etkisini kaybetmesiyle doğal miras kapsamındaki kutsal ormanlar, korular, bahçeler ve özel tarım sisteminin bulunduğu alanlar büyük ölçüde yok olmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Publication Date | March 10, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 16 |