Latîfî's Tezkiretü'ş-Şu'arâ ve Tabsıratu'n-Nuzamâ is the second tezkire written in Anatolia after Sehî Bey’s Tezkire, according to available information. Latîfî's work with his critical approach to poetry, poet, art and Ottoman social life; with anecdotes about important people such as poets and artists; It still makes a name for itself with its humorous aspect and rich content. Latîfî’s Tezkire received criticism that it insulted Ottoman life, social life and state elders through anecdotes about the private lives of poets and artists in some recent publications. In the focus of the criticism, Latîfî discredited these names by poetry lovers, art lovers and even more so the public; There is even the thought that by making fun of them, he deliberately harmed some moral values. One aspect of these criticisms is the humiliation of the Ottoman sultan and other state administrators through anecdotes. Anecdotes, which are narrative and fictional pieces that are transferred in order to eliminate the uniformity in the text, in order to amuse and make the reader laugh, may be insufficient to determine the attitude and point of view of the author. In this direction, the need has arisen to determine the perspective of the author, who has evaluated both the poetry and personality of each poet in his work, with a critic's tone, to the state through his own criticisms and comments.
In this study, it has been tried to determine Latîfî's view of the Ottoman sultan and state officials based on his own evaluations and expressions, which are outside of these narratives, with the thought that the determinations made through anecdotes may be incomplete.
Latîfî’nin Tezkiretü’ş-Şu‘arâ ve Tabsıratu’n-Nuzamâ’sı, mevcut bilgilere göre Sehî Bey Tezkiresi’nden sonra Anadolu’da yazılan ikinci tezkiredir. Latîfî’nin eseri şairler, sanatkârlar gibi mühim zevatla ilgili anekdotlarıyla nükteli üslubu ve zengin içeriğiyle hâlâ adından söz ettirmektedir. Latîfî Tezkiresi, yakın dönemde yapılan bazı yayınlarda şair ve sanatkârların özel hayatlarıyla ilgili anekdotlar aracılığıyla Osmanlı yaşantısı, sosyal hayatı ve devlet büyüklerine hakaret ettiği yönünde eleştiriler almıştır. Eleştirilerin odağında, Latîfî’nin bu isimleri şiirseverlerin, sanatseverlerin daha da ilerisi halkın gözünden düşürdüğü; hatta onlarla alay ederek bilinçli şekilde birtakım manevi değerlere zarar verdiği düşüncesi bulunmaktadır. Söz konusu eleştirilerin bir yönünü, Osmanlı padişah ve diğer devlet yöneticilerinin anekdotlar vasıtası ile küçük düşürülmesi hususu teşkil etmektedir. Okuyucuyu eğlendirmek, güldürmek amacıyla, bir nevi metindeki yeknesaklığı gidermek için aktarılmış, tahkiyevi parçalar olan anekdotlar müellifin tutumunu ve bakış açısını tespit etmekte yetersiz kalabilir. Bu doğrultuda, eserine aldığı her şairin hem şairliği hem de kişiliği üzerine bir münekkit edası ile değerlendirmelerde bulunmuş olan müellifin devlet erkânına bakışını kendi tenkit ve yorumları üzerinden tespit etme ihtiyacı doğmuştur.
Bu çalışmada, anekdotlar üzerinden yapılan tespitlerin eksik olabileceği düşüncesi ile Latîfî’nin bu anlatılar dışında kalan kendi değerlendirme ve ifadeleri esas alınarak Osmanlı sultan ve devlet erkânına bakışı saptanmaya gayret edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 20, 2023 |
Publication Date | June 20, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 7 |