Klasik özel/kamusal alan ayrımında mahrem olarak kabul edilen durumların kamusal alana taşındığı momentlerde ortaya çıkan sıradan gerçeklik anlatıları, medyanın yeni söylemlerinden birini oluşturmaktadır. Bu makalenin amacı, sıradan gerçekliğin bir meta olarak kullanımının şekillendiği tarihsel, kültürel, siyasal ve ekonomik pratikleri çözümlemeye çalışarak eğlence ve "gerçeklik"in nasıl bir araya geldiğini ve medyanın "gerçeklik endüstrisi"ni nasıl yarattığını tartışmaktır ve bu bağlamda mahrem ile kamusal olan arasındaki sınırların kaybolduğuna ilişkin iddiaları yeniden değerlendirmektir.
Ordinary reality, which has become a new discourse of the media, emerges during the moments where matters that are considered private in the classic distinction between private versus public sphere, are represenled in the public sphere. This article aims to analyse the historical, cultural, political and economic practices that have shaped the uses of the ordinary reality asa media commodity and the ways in which entertainment and reality are intertwined. Discussing how the "reality industry" is created by the media, this article re-assesses the old tropes concerning the blurring of boundaries between private and public spheres.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 9(1) Sayı: 17 |