Hak Haberciliğini Hakkıyla Yapabilmek...
Hak Haberciliği dizisi, medyaya ilişkin iki sorun/sorumluluk alanından yola çıkıyor. Bir yandan medyaya insan, kadın ve çocuk hakları ihlallerini izlemek konusundaki sorumluluğunu hatırlatırken, diğer yandan bizzat hak ihlali yapan bir tür olarak haberin nasıl dönüştürülebileceğini, hak odaklı kılınabileceğini tartışıyor. İzleyici/dinleyici/okuyucu olarak medya karşısında sorumluluğumuz üzerine düşünmeyi de bize bırakıyor.... İnsan Hakları Haberciliği başlığını taşıyan birinci kitaptaki yazılar, gazetecilerin kendi mesleklerini icra edebilmek için öncelikle insan haklarının varlığına ve güvencesine ihtiyaç duyacaklarını hatırlatmak üstüne kurulu. BİA, habercilik yapmaya başladığından itibaren özen gösterdiği tüm tutum ve pratikleri, iletişim literatürüne “hak haberciliği” olarak kavramsallaştırarak sunuyor.
Kadın Odaklı Habercilik dizinin ikinci kitabı ve Filiz Kerestecioğlu, Hülya Gülbahar Eser Köker gibi feminist hareketin tanıdığı imzaları biraraya getiriyor. Kerestecioğlu, Medeni Yasa, Ceza Yasası, Ailenin Korunması Yasası gibi kadının insan hakları konusunda son dönemlerde atılmış olumlu adımlara değinirken (67-84); Gülbahar, Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler Genelgesi'nin medya ile ilgili bölümüne ilişkin açıklamaları, medya kurum ve kuruluşlarına yüklediği sorumluluk ve medya içeriklerine getireceği potansiyel yenilik bakımından incelemesiyle dikkate değer (85-93). Her iki yazı da yasal düzenlemelerin ne yönde yorumlandığı ve ne denli yaşama geçtiği konusunda ortak bir kaygıyı barındırıyor.
Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarını düzenleyen bir hukuki metin olarak Çocuk Odaklı Habercilik başlıklı dizinin üçüncü
kitabının başlıca referansını oluşturuyor. İki hukukçu, Yasemin Onat ve Seda Akço sonuna haber örnekleri, habercilere yardımcı olacak bir kavramlar sözlüğü ve çocuk haklarıyla ilgili bazı uluslararası belgelerin tam metinlerini ekledikleri yazılarında, 1995 yılında onaylanan sözleşme gereğince, medyadan çocukların bilgilenme ve ifade özgürlüğünü kullanmalarının, çocuk hakları konusunda duyarlılık geliştirilmesinin, çocuk haklarına saygılı bir haberciliğin beklendiğini aktarıyor (73-132). Oysa BİA Ekim 2005 Medya İzleme Raporu'na göre çocukların medyadaki temsili yüzde 2'yi bile bulmuyor
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Kitap İncelemesi ve Değini |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 12 (1) Sayı: 23 |