Bu çalışmada Türkiye’nin demokratik bir toplum ve ülke olabilmek için diğer bütün toplumsal travmalarla birlikte Dersim, Maraş, Çorum ve Sivas gibi Alevi katliamlarıyla nasıl yüzleşip hesaplaşabileceği, sosyal bellek kavramı bağlamında tartışılacaktır. Dünyadaki benzer toplumsal travmalarla yüzleşme deneyimleri çerçevesinde, Alevi katliamları ile yüzleşmenin en önemli koşulu, bu katliamlara ilişkin hakikate erişmek ve daha da önemlisi onu kamusal alanda bilinir kılmaktır. Çalışmada, gerek Alevi toplumu gerekse siyasi otoritenin bu belleğe sahip çıkmasının neden bir gereklilik olduğu, kuramsal arka planlarıyla birlikte konu edilmektedir.
This study will try to analyze how Turkey can cope with Alevi massacres such as Dersim, Maraş, Çorum and Sivas within the perspective of social memory. It emphasizes that it is fundamental for a democratic country to come to terms with her past. In the light of this fundamental it is essential for Turkey to face the consequences of Alevi massacres as well as the other historical traumas. The ways in which the Turkish state chooses to come to terms with its past should disclose the truth about massacres publicly and the truth must be accessible. Moreover Alevi society and political authority should have this memory consciousness and protect it.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar, Bölgesel Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 16 (1) Sayı: 31 |