This article is an attempt to discuss the imagination about Japanese women as other, constructed in the context of Orientalist discourse. Here, my aim is to decolonize the imagination about Japanese women, which is fixed in the history-les subject position by the colonial discourse, which is an act of centering the West through distinguishing it from the non-Western cultures, who are defined with their distances and negativities to the center and marked with their absence. Moreover, reading the history of Japanese women's movement in a particular historical period, the Meiji Era, in which Japanese women spoke to the public far their own sakes, might show possible cracks of imagining about other. I assume that the pluralism in-between us and other could be revealed by a reading of the history of other. Furthermore such a reading could be the beginning of a dialogue with other. Shortly, this article suggests a new sensibility to the decolonization of imagination, that might bring out border-crossings/cracks along the borders separating self and other
Bu çalışma kendi boylamımızdan daha "Doğu"da bir kimlik mekanına içkin tahayyüllerimizin Oryantalist söylem tarafından kurulması ve bu Kimlik mekanının ötekileştirilmesi sürecini tartışma arzusu ile yazıldı. Bu yazı ile amaçlanan, Japon kadınının tarihsizliği tasavvurunda sabitlenen kimliğini, Batı'yı merkezleyerek, Batı dışında sayılan kültürleri bu merkeze göre, eksiklikleri ya da olumsuzlukları ile tanımlayan kolonyal söylemden serbestleştirmek (decolonization) için bir adım atmak. Ayrıca, Japon kadın hareketlerinin tarihini özgül bir dönemde -Meiji Dönemi-(1858-1912) kendisi için konuşma istemiyle kamusal alana sözünü taşıyan Kanno Suga'nın kişisel tarihi olarak okuyarak, ötekine içkin tasavvurlarımızın "aralıkları/çatlakları" olabileceğini göstermek. Japon kadının özgül tarihini okurken, aslında kendi-öteki arasındaki sınır kesişmelerine ve bu kesişmelerde gerçekleşecek söylem pratiklerine duyarlılığın gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. Sanırım, hem kendi biricikliğimiz içinde hem de ötekine ait çoğulluğun ortaya çıkartılabilmesi ve biz-onlar içinde-arasında (in-between) bir iletişimin kurulabilmesi için ötekinin tarihini okumak bir başlangıç noktası oluşturuyor. Bu yazı aslında Japon kadını örneğinde, sınır aralıkları ve sınır kesişmelerinde var olan söylem pratiklerine duyarlılık demek olan tasavvurun kolonyal söylemden serbestleştirilmesi girişimidir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies, Cultural Studies, Women's Studies, Regional Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 10, 1998 |
Published in Issue | Year 1998 Volume: 1 (1) Issue: 1 |