Bu çalışmanın amacı, medya ve siyasi iktidar arasındaki ilişkiyi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) örnek olayı ile inceleyerek bu ilişkinin Türkiye'de demokrasinin yerleşmesinin önünde ne gibi engeller oluşturacağını belirlemeye çalışmaktır. Bu amaçla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kuruluşundan sonraki günlerde ve 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden sonra medyanın AKP'ye karşı tutumunda bir değişiklik olup olmadığı gösterilmeye çalışılacaktır. Türkiye'de medyanın demokrasinin yerleşmesine katkıda bulunması, tekelleşmeyi önleyecek etkili yasal düzenlemelerin yapılmasına, medyanın ekonomik olarak devletten bağımsız hale gelmesine ve ifade özgürlüğünü sadece kendisi için değil toplumun tüm katmanları için savunacak şekilde bir sosyal sorumluluk bilincine sahip olmasına bağlıdır.
The aim of this study is to determine the obstacles for the consolidation of democracy in Turkey by examining the nature of the relationship between media and governments through the case study of the Justice and Development Party. In so doing, it will be examined that whether there is change in the attitude of media towards the JDP before and after 3 November 2002 General Elections or not. Turkish media can contribute to the consolidation of democracy, it legal regulations to prevent monopolization could be made and applied, if Turkish media could become financially independent from the state, and if it could have social responsibility in order to support freedom of speech not just for itself but for whole society.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Bölgesel Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 7 (1) Sayı: 13 |