ÖZET
Devlet bireyi bir suçla itham ettiğinde, kesinleşmiş bir mahkeme hükmü verilinceye kadar, bu kişinin maddi ve manevi varlığını her türlü haksız saldırıdan korumakla yükümlüdür. Bu nedenle çağdaş devletlerin hukuk sistemlerinde insan onurunun korunması amacıyla kişilerin lekelenmeme hakkı öncelikli olarak korunan haklar arasında yer alır. Buna karşılık, günümüzde teknolojide ve kitle iletişim araçlarında meydana gelen gelişmeler nedeniyle kişilerin lekelenmeme hakkının ihlal edildiği, ceza adaletinin sağlanması sürecinde şüpheliye veya sanığa ait edinilen doğru ve/veya yanlış bilgilerin haber yapılması, ilgisiz kişilerle paylaşılması kişilerin suçlu olduğu önyargısını oluşturmakta ve suç şüphesi altındaki kişinin toplum içindeki statüsünü, onurunu olumsuz etkilemektedir.
İnsanı esas alan devletlerde ve hukuk sistemlerinde insan onuru ve bu kapsamda lekelenmeme hakkı sadece tanınmakla kalmamış, koruma altına da alınmıştır. Lekelenmeme hakkına ilişkin olan bu düzenlemeler hukukun iş hukuku, idare hukuku gibi bir çok alanında yer almakla birlikte, özellikle ceza hukuku alanında ayrı bir öneme sahiptir. Zira, gerek basın gerekse kişiler tarafından insan onurunun ya da kişilerin lekelenmeme hakkının en çok ihlal edildiği alan uygulamada ceza hukukudur. Bunun için de lekelenmeme hakkını koruyucu düzenlemeler ve bu kapsamda suçsuzluk karinesi ve bu karineyi tamamlayan soruşturmanın gizliliği ilkesi sayesindedir ki suç ile itham edilen kişi, bir mahkeme hükmü ile suçu işlediği hukuka uygun delillerle adil bir şekilde yapılan yargılama neticesinde sabit kabul edilinceye kadar suçsuz kabul edilir.
Türk Ceza Kanununda, lekelenmeme hakkından kaynaklanan kişisel hakların korunması amacıyla, başka bir ifadeyle insan onurunun korunması amacıyla, lekelenmeme hakkının ihlaline neden olan bazı eylemleri suç olarak kabul etmek suretiyle lekelenmeme hakkını koruma altına alınmıştır. Evrensel İnsan Hakları Bildirisinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de lekelenmeme hakkının korunduğu görülmektedir. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince lekelenmeme hakkı, adil yargılanma hakkı içerisinde, adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Nihayet, Anayasamızın 90 ıncı maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerin doğrudan uygulanma olanağı getirildiğinden lekelenmeme hakkı ile ilgili uygulama, yorum ve değerlendirmelerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatları da dikkate alınmalıdır.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 2 |